12 Ocak 2017 Perşembe

Sıcak şarap ve sıcak sohbet

Daha önce burada bahsettiğim, müdavimi olduğum Mask Ethnic Fun diye  bir yer var. 2 gecedir birkaç saatliğine bu mekana gidiyorum. Sınava çalışmaktan kafam çok şişiyor ve biraz olsun boşaltmama yardımcı oluyor. Dünden önceki gün yanlız gidip caz ve beyaz şarapla zaman geçirdim burada. El değiştirdiği için bir program yoktu. Yeni sahibiyle tanıştım, tek başıma oturup telefonumla oyalandım. Ama insan biraz sohbet edip rahatlama ihtiyacı da duyuyor. Şarabın parasını kartımdan çekemedikleri için ertesi gün gelmeye de söz verip ayrıldım mekandan. Otobüs beklerken bir arkadaşımı aradım Onunla bu mekanda tanışmıştık, ikinci kere görüşme çabasında da ben onunla konuşamadan yine burada bir stand up izlemiştim. O kadar çok arkadaşım gelmişti ki o gösteriye, onlarla sohbet etmekten bu yeni arkadaşımla hiç ilgilenememiştim. Mekanda ertesi gün de canlı müzik programı olmayacaktı ama ben orayı boşken de seviyorum. O yüzden telefonda, isterse yarın da orada görüşebileceğimizi söyledim, kabul etti. 


Dün benden biraz erken gelmiş, sıcak şarap sipariş etmiş. Bense yine bir beyaz şarabın hayalini kuruyordum. Sıcak şarabı normalde bazı özel günlerde yaptıkları halde O'nun isteği üzerine ikimize hazırlamaya başlamışlar. Böylece birlikte iki kupa içtik, yapılmasını beklerken de taze çay ikram ettiler. Yeni devir alan kadın O'nunla da sohbet etmiş, nasıl programlar tercih edeceğini filan sormuş. O da nostalji geceleri demiş, 70-80'lerin müzikleri ve bu konsepte uygun kıyafet giymiş insanlar... Sanırım bu konuşmaya istinaden, bütün gece eski slow parçalar çaldı, O bu durumdan çok hoşnut oldu, bense caz müziğinin özlemiyle doluydum. 

Yani dün gece herşey arkadaşımın istediği gibiydi ama ben yine de güzel zaman geçirdim. Konuşmaların sonlarına doğru dikkati dağılsa da genelde birbirimizi dinlediğimiz, hatta benim sayesinde bazı durumları çözümlediğim bir gece oldu. İnsan insanın aynasıymış derler ya, başkası yaşadığınız olayları dinlerken kendisini sizin yerinize koyunca çok ilginç ve doğru saptamalar duyabiliyorsunuz ve "Haaa evet olay tam da bu kapıya çıkıyor" diyebiliyorsunuz.

Benim isteğim üzerine bazı sanatsal el fotoğrafları çekme çabasına da girdi :) Yukarıdaki benim aslında turkuaz renkli ojeli elim ;) bu seramik kupalardan içmeye ise tam anlamıyla bayıldım. Nevşehir Avanos'ta seramik çömlekçileri vardır ya, onların elinden çıkmış gibiydi.

Bazen insan daha önce hiç tanımadığı, hiç konuşmadığı iyi insanlarla sohbet etmeye ihtiyaç duyuyor. Hayata birkaç saat onların pencerelerinden bakmak iyi geliyor. O yüzden yeni insanlarla tanışmayı çok severim ben :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder