30 Ekim 2021 Cumartesi

James Bond, Ay Harekatı (1979) film yorumu

Nasa'yla ilişkili bir James Bond filmi izleyeceğimi hiç tahmin etmezdim! Meğer uzayla ilgili bir Bond filmi de çekilmiş. Bu filmi birkaç gün önce izledim, bu akşamüstü de sinemada "Ölmek için zaman yok"u izlemeyi planlıyorum.

Filmde araştırma amaçlı kullanılmak üzere alınan bir uzay kapsülü çalınıyor. Bond da bu kapsülün nereye kaybolduğuna dair araştırmalar yapıyor. Bu filmde Bond'u Roger Moore canlandırıyor. Biraz hantal ve yaşlı buldum filmde kendisini, oyunculuğunu da biraz yapay buldum açıkçası. Ben kendisini sevmemiş olabilirim ama beğenenler olacaktır.


Uzay kapsülünün üretildiği firmayı ziyaret eden Bond, pek hoş karşılanmaz. Şirketin izinde Venedik ve Rio de Jenerio'dan uzaya kadar devam eden bir kovalamaca yaşanacaktır. 


Bond kızlarının eski tarz giyimleri ve saçları çok hoş. Günümüzden daha şık görünüyorlar bana kalırsa. Filmin geçtiği mekanlar da çok güzel. Yeni Bond filmlerine göre daha az karmaşık, ne olup bittiğini kolayca takip edebiliyorsunuz. İzlemeye değer bence, bu film de okuduğum bir kitapta geçiyordu. Fragmanını da aşağıya bırakayım, bir  göz atın isterseniz ;) Mutlu haftasonları ❤

26 Ekim 2021 Salı

Josh ve Hazel'ın sevgili olmama rehberi - Christina Lauren

 Bu kitaba kafamın biraz bozuk olduğu bir dönemde başladım. Hafif, komik ve iç açıcı bir kitap. Kitabın ikinci yarısında okumaya ara verdikten sonra son iki gündür yoğunlaşıp bitirdim. Kitabın yazarı iki kadın aslında, Lauren Billings ve Christina Hobbs. Sahte Balayı adlı yine romantik-komedi olduğunu düşündüğüm bir kitapları daha var, onu da daha sonra alıp okumak istiyorum. 


Hazel, daha üniversite öğrencisiyken Josh'a aşık, çok açık sözlü, bela mıknatısı ve sık sık utanç verici durumlarla karşı karşıya kalan bir kızdır. Oldukça olgun ve sakin bir yapısı olan Josh ise O'nunla sevgili olmayı aklının ucundan geçirmemektedir. Üniversite bittikten sonra Hazel sınıf öğretmeni olup bir okulda çalışmaya başlar. Josh ise fizyoterapist olarak kendi kliniğini açmıştır. Onlar farkında olmadan kader onları aynı şehirde buluşturur ve Hazel, Josh'un kızkardeşinin en iyi arkadaşıdır...

Şartlar ikisinin biraraya gelmesi için çok uygun olsa da sevgili olmamak için uzun süre direnirler :D
Bu uğurda çok komik olaylar birbirini kovalar. Hazel zaten sözleriyle ve yaşantısıyla oldukça komik bir kız :)

Eğlenceli zaman geçirmek isteyenlere kitabı tavsiye ediyorum. Sevgiler ❤

22 Ekim 2021 Cuma

Kırk yaşında kadın / Nazmi Öner kitap yorumu

Nazmi Öner Antalyalı bir şair-yazar. Şiir kitaplarının yanında bol bol seyahat kitabı yazmış. Her sene bu ayda Kaleiçi'nde Old Town Festivali düzenleniyor Antalya'da. Kaleiçi'nin çeşitli sokaklarında etkinlikler oluyor. Konserler, çizim yapma, boyama gibi... Bir diğer etkinlik de okuyucuları yerel yazarlarla buluşturan imza günü. Aynı tarihlere Antalya Kitap Fuarı da rastlıyor, o yüzden yerel yazarlardan Nazmi Bey'in bu kitabını almayı seçtim sadece. Kendisiyle biraz da sohbet ettik, eşi yanındaydı ve yeni bypass ameliyatı olduğunu söyledi. Bunu duyunca fazla yormadan ayrıldık yanından. 


Yazarın tarzını beğendim, kitabı elimden bırakamadan okudum. İmalı bir yazım tarzı yok, düz metni kısaltıp içinden geldiği gibi yazmış gibi, kolay okunuyor. Şiirlerinden birçoğunu işaretledim. Ara ara yazılarımda sizinle paylaşacağım. Yazarın yaşı ileri olduğu için vefat eden arkadaşlarının ardından pek çoğuna şiirler yazmış. Seyahat ettiği bazı yerler hakkında da kısa kısa şiirleri var özellikle komşu doğu ülkelerin şehirlerini anlatmış. Çocuk ve torunları hakkında yazmış. Çok az siyasete değinmiş, diğerleri de aşk şiirleri. 


Kitapla aynı isimli şiirini paylaşacağım bu yazıda. 

Kırk yaşında kadın

Kırk yaşında kadın
Dağlarında avcılar gezer...
Sinesindedir avları yabanın
Ah, girilmez ki, içine avlağın
Cangıl ormana benzer.

Kırk yaşında kadın
Gem almaz duygularıdır aşkın.
Ve karşısınızdır sanki akışına suyun...
Yükseklerde ters esen
Alizelere benzer.

Kırk yaşında kadın
Doruğundadır duygularının.
Ve girebilsen kalbine
Aşkı onda, doyumsuz yaşarsın
Grup vakti ufukların renk uyumuna benzer.

Kırk yaşında kadın
Mendereslerinin hapsindedir
Gönlündeki ırmakların.
Uzak ve derin sularıdır yıkanmanın
Sevdası, kümülüs bulutlarına benzer.

Kırk yaşında kadın
Kıvamıdır tavında toprağın.
Derilmesi gibi, dikensiz goncaların
Eylül'de hüzne, hasada
Bolluk, berekete benzer.

Kırk yaşında kadın
Serinlik özleminde kıvranan
Yakıcı sıcağıdır gün ortasının.
Ve sanki orada, zaman durmuş sanırsın!
Demir atmış göğe, gizemli bir güneşe benzer.

Kırk yaşında kadın
Hasılı: benzersiz çeşitleri tatların...
Ne geçmişinde, ne geleceğindedir zamanın 
Egzotik bir iklimde unutulmuş, umarsız
Sihirli bir ikindiye benzer.

Sizce de çok iyi anlatmıyor mu kırk yaş grubu kadınları? ☺Sevgiler ❤

11 Ekim 2021 Pazartesi

East of Eden film yorumu

 Bu film Steinbeck'in aynı adlı romanından senaryolaştırılmış. İnci'yi okurken önsözünde bu filmden bahsediyordu. Merakla izledim ama daha önce de bahsettiğim gibi akşamları internetin devamlı kopması filmi uzun bir zaman diliminde bitirmeme neden oldu.


Filmin başrol oyuncusu James Dean. Lise yıllarımda adını duymuş fakat filmini izleme fırsatı bulamamıştım. Araba yarışına çok meraklıymış James Dean ve sürat yüzünden genç yaşta hayatını kaybetmiş. Oyunculuğundan çok etkilendim, çok da yakışıklı. Filmde biraz serseri bir karakteri canlandırıyor, genellikle filmlerinde asi genci oynuyormuş duyduğum kadarıyla. 

Filmde babası ve erkek kardeşiyle yaşamaktadır. Babası oğullarına annelerinin öldüğünü inandırsa da, Cal bir gün O'nun yaşadığını ve zengin bir kadın olduğunu öğrenir. O zamandan sonra O'nunla konuşmak için her yolu dener. Sonunda amacına ulaşır ve tarım üretimi yapmak amacıyla annesinden para ister. Amacı babasının lahana ticareti yaparken kaybettiği parayı geri kazanmaktır.

Konuyu çok detaylandırmak istemiyorum burada, bahsettiğim kadar basit değil. Karmaşık ilişki bağlantıları ve duygular var filmde. Sonu ise çok duygusal, beni ağlattı. Sanırım biraz da James Dean'i erken kaybettiğimiz için ağladım. 

Çok kaliteli ve güzel bir film, izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sevgiler ❤

9 Ekim 2021 Cumartesi

Yakut Kırmızı film yorumu

Bu filmin yorumunu yazıp yazmamakta biraz kararsız kaldım. Çünkü kitabının yorumunu daha önce yazmıştım. Film de aynı paralellikte ilerliyor. Kitap yorumu için BURAYA buyurun :) 


Kitabı çok severek okumuştum, filmi de güzel ama kitap daha nükteli, daha fazla güldürüyor. Filminde ortamlar daha karanlık geliyor insana tıpkı Harry Potter filmlerinde olduğu gibi. 

Gwendolyn sıradışı özelliklere sahiptir ancak annesi O'nu korumak için bu özelliğini yıllarca saklar. Zamanda yolculuk yapabilmektedir, ara ara geçmişe sıçrayış yapar böylece farklı olduğunu anlar. Oysa yıllarca kuzeni zamanda yolculuk görevi için kendini hazırlamıştır ve özel olanın O olduğu umulmuştur. Zamanda yolculuk yapabilenler için bir konsey vardır, sakar ve sıradan görünen Gwendolyn ise Yakut olarak bu insanların en özelidir. 

Devamını filminde izleyin, Youtube'da 2 saatlik filmin dublajlı yayını var. Böylece tuhaf film izleme sitelerinin aksine bilgisayarınıza virüs girmeden izleyebilirsiniz. Linki aşağıya bırakıyorum.. Sevgiler ❤

5 Ekim 2021 Salı

Diyet | Ömer Seyfettin

 Ömer Seyfettin'in bu kitabını Sesli edebiyat kulübü YouTube kanalında dinledim. Facebook'ta sesli kitapların linklerini yayınlayan bir sayfayı takip ediyorum. Orada görünce kaydetmiştim. Ömer Seyfettin okumayalı çok olmuştu ve hikayelerini özlediğimi hissetmiştim. 

Kitapta Ali Usta'nın hikayesi anlatılıyor. Ali, kimseye minneti olmayan bir demir ustası ve yeniçerilerin kılıç ve bıçaklarını yapıyor, o kadar başarılı... Yanlız yaşıyor ve bu nereden geldiğini bilmedikleri adam, kasaba halkı için biraz gizemli. Bir akşam hırsızlık yapan bir grup, yakalanmamak için Ali'nin dükkanına deliller bırakıyor ve kaçıyor. Böylece, Ali usta hırsızlıkla suçlanıyor ve Osmanlı zamanında böyle bir suçun cezası çok ağır.

Ali usta bahtsız ama yiğit bir adam. Sonu beni şok etti, unutmuşum Ömer Seyfettin'in çarpıcı tarzını dedirtti. Dinlemek isterseniz videoyu aşağıya bırakıyorum. Sevgiler ❤


3 Ekim 2021 Pazar

Sebzeli makarna ve Yaz turşusu

Bu pazar evdeyim, zamanımı bana değişik gelen tarifleri deneyerek geçirmek istiyordum. Bunun için Pinterest'ten bazı tarifleri kaydedip cuma günü gerekli malzemeleri pazardan aldım. Sebze ağırlıklı tarifler seçtim, hem taze taze almak iyi oluyor hem de sağlıklı. 

İlk olarak Yaz turşusu yaptım. Kışa hazırlık olarak yaptım ama hepi topu iki kavanoz çıktı. Bozulmazsa yılbaşında ablamlar geldiğinde açmak istiyorum. Kullandığım biberler ise çok acıymış, elim hala buram buram yanıyor. 


Aslında iki kavanozluk daha malzeme var. Önümüzdeki günlerde onları da kullanarak tekrar yapabilirim. Tarifi Yemek Cini sitesinden aldım. Tariften farklı olarak 4-5 diş fazla sarımsak kullandım. İsteğe bağlı kullanın denilen dereotu, nane ve maydonozu üzerine ekledim, tarifi hemen BURAYA link vereyim..

Öğleye doğru da Sebzeli Makarna yı yaptım. Pratik bir tarif diyebilirim. Yemeği yapmaya başlamadan karnım acıkmıştı ve öğle yemeğine yetişti. Bu tarifi de Nefis Yemek Tarifleri sitesinden aldım. Bunda da sarımsağı arttırdım, 5-6 diş kadar. 4 büyük yaprak ıspanağı 6-7 yapraklı kök olarak değiştirdim. Pırasayı tarifteki gibi 2 adet kullandım. Bu mevsimde pırasa yeşillik satan tezgahlarda az miktarda ve pahalı olarak satılıyor ama 2 adet alınca sorun olmadı. Havucu da 2 yerine 3 adet kullandım. Makarnayı ise 1/2 paket kullandım. Tarifi baştan yazabilirmişim ama üşendim şimdi ;) BURADAN ulaşabilirsiniz.


Üzerine birazcık eski kaşar rendesi diyor tarif ama ben biraz beyaz peyniri ezip süsledim. Bu şekilde bol malzemeli ve güzel oluyor makarna. Hamurdan çok sebze yiyorsunuz, makarnayı benim gibi yarım paket kullanmanızı tavsiye ederim, bir de makarna tam buğday unlu olmalı.

Çok severek yedik bu yemeği, hatta yalnız yaşayan yaşlı bir komşumuz var O'nunla da paylaştık. Tarifleri denerseniz afiyet olsun şimdiden. Mutlu pazarlar ❤

1 Ekim 2021 Cuma

Eylül ayı En'leri

 SEVİYORUM

Geçen ay işlerime geri dönmenin verdiği heyecanla sabah erken kalkıp, çayımı kahvemi hazırlayıp kitap okumak hoş oldu. Sonrasında da kahvaltımı yapıp işe gidiyordum.


YİYORUM

Eylül ayında yıllardır yapmadığım bir tatlıyı yaptım, şekerpare... Yemek.com sitesinden aldığım tarif çok iyi oldu. Fotoğrafını Instagram'da hikayelere koyunca, bir çoğu komşuya gitti, herkes çok beğendi. Bir sürü kişi tatmış oldu, iyi oldu bence :)


Bir de sıradışı bir muhallebi yaptım, bunun çoğunu ben yedim :) Normal muhallebi malzemelerine ek olarak krema ve bol hindistan cevizi konuluyor içine.


İÇİYORUM

Bu ay değişik olarak arkadaşıma Sangria yaptım bir geldiğinde. Üzüm, armut ve elmayı katı meyve sıkacağından geçirip elde ettiğim meyve suyuna yaklaşık yarım şişe kırmızı şarap ekledim. Arkadaşım çok çok beğendi, bana biraz fazla tatlı geldi. Tatlı olmasını istemiyorsanız, kırmızı sek şaraptan daha fazla ekleyebilirsiniz.

HİSSEDİYORUM

Acaba rutin çalışma hızımdan ve konularımdan çıkıp, çalışma konularım içerisinde daha derin konulara dalabilecek miyim diye düşünüyorum ve biraz değişiklik yapmam gerektiğini hissediyorum.

YAPIYORUM

Artık, tiyatro, sinema ve konser gibi etkinliklerin başladığını görüyoruz yavaş yavaş. Ayrıca otobüsle şehirlerarası yolculuğa çıkmak düşünebilir hale geldi. Kendime uygun olan etkinlikleri, güvenli oldukları aklıma yattıkça planlamaya başlıyor ve gidiyorum.

HAYAL EDİYORUM

Sağlık kontrollerinden bıktım usandım, kendim ve ailem için sağlık sorunu yaşamayacağımız uzun yıllar hayal ediyor ve diliyorum.

İZLİYORUM

Geçen ay bildiğiniz gibi Bohemian Rhapsody'i izledim. Çok fazla film izleyen biri değilim. Bir de Steinbeck'in yazdığı bir romanın filmine başlamıştım, akşamları internet bağlantısının yavaş olmasından dolayı bir türlü bitiremedim.

 OKUYORUM

Son olarak Jean Christophie Grange'nin Kurtlar İmparatorlu'ğuna başlamıştım. Çok heyecanlı ilerlemesine rağmen konusu fazla hoşuma gitmedi, sanırım kütüphaneye okumadan geri vereceğim. Yeni hangi kitaba başlayacağım henüz bir fikrim yok. Önerileriniz varsa alabilirim :) Sevgiler ❤