29 Temmuz 2018 Pazar

Elmalı Avusturya Böreği

Sauna odası kıvamında bir hava var Antalya'da, klimalı odalarda kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz. Deniz suyu artık ılıklaşmaya başladı ve serinlemek için tam anlamıyla işe yaramıyor, en güzeli Köprülü Kanyon'da rafting yılın bu zamanında. Köprü Çay'ın buz gibi sularına girmek harika hissettiriyor, diriltiyor insanı, sıcakların tek çaresi şu ara. Üstelik adrenalini yüksek bir spor yapmış oluyorsunuz aynı zamanda, eğlence garanti :)

Ben bu aktiviteyi geçen hafta yaptığım için bu haftasonu evdeyim. Dün eski bir defterimi karıştırırken iyi bir tarif buldum. Hani eski yıllara ait ajandalarınızı saklarsınız, yazdığınız hemen herşey güncelliğini yitirmiştir ya işte öyle bir defter. Tarifleri nereden yazdığımı unuttum ama bu tarif o yıllardan beri yapayım diye aklımdaydı (6-7 sene kadar öncesi)

Bugün tarifi denedim ve harika oldu, üstelik yapması da çok zevkli. İki dilimi kahveyle birlikte afiyetle yedim hemen, benim gibi fazla şeker almak istemeyenler için de ideal. Yanında vanilyalı dondurma ile de sunabilirsiniz. Lafı daha fazla uzatmadan tarife geçeyim :)


3 su b. un (ben 2 su b beyaz, 1 su b tam buğday unu kullandım)
6 çorba k. tereyağı (yumuşak veya yarısını eritip kullanın)
1 adet yumurta
1 çay b. su - azar azar eklenecek
1 çay k.tuz

Harç:
2 adet küçük elma
1 çay b. kuru üzüm
1 çorba k. toz şeker
1 çorba k. limon suyu
1 tatlı k. tarçın
2 çorba k. erimiş tereyağı
1 su b. küçük doğranmış ceviz içi

Üzerine: Pudra şekeri

Un, tereyağı, tuz ve yumurtayı yoğurun. Azar azar suyu ekleyerek elinize yapışmayan bir hamur hazırlayın. Hamurunuzu 30 dk dinlendirin (Bu esnada harcı hazırlayabilirsiniz). Hamuru 2 eşit parçaya bölün ve yufka şeklinde açıp üzerine yağ sürün (ben zeytinyağı sürdüm, orjinalinde tereyağı). Diğer hamuru da aynı şekilde açarak ilk yufkanın üzerine koyun. Elmalı harcı yufkanın üzerine koyun ve rulo şeklinde sararak yağlanmış tepsiye yerleştirin. Ben mini fırın kullandım, köşegen olarak tepsiye sığdı. Üzerine yağ sürün (yine ben zeytinyağı sürdüm ama orijinali tereyağı). 170 derecede altın rengini alana kadar pişirin. (Benimkinin sadece altı altın rengi oldu, bir süre sadece üst çalıştırmama rağmen) Buram buram koku saçılıyor zaten, piştiğini anlıyorsunuz. Pudra şekeri serperek servis yapın.

Harcın hazırlanışı: Elmaların kabuklarını soyun ve küp şeklinde doğrayın. Limon suyu ve diğer malzemelerle harmanlayın.

Benim elmalarım büyüktü o yüzden harcın neredeyse yarısı arttı. Bir büyük elma da kullanabilirsiniz. Ben böreğimin yanına ayrıca harçtan koyarak servis yaptım.

Afiyet olsun :)

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Aplikasyon * Lauren Miller kitap yorumu

Merhaba :) Annem, anneannem ve dedemin mezarını ziyarete Yalova'ya gittiği için bugünlerde evde yanlızım. İlk gün durum değişik gelse de ertesi gün alıştım. Diyetisyenim de tatile Kanada'ya gidince yeme içme özgürlüğüm de kısmen geri geldi. Kısmen diyorum çünkü bu gidişin dönüşü de var :)) Cuma günü şeker ölçümleri için kan verdim, dua ediyorum düzgün çıksın böylece ben de üzerimdeki diyet, şekersiz yeme baskısından kurtulayım. İtiraf ediyorum azalltım ama kesemedim şekeri. 


Bu kitabı Bir kitap hırsızı blogundan Nazlıhan tavsiye etmişti. Ben Bratislava'daykene herkesten kitap tavsiye etmesini isteyen bir yazı yazmıştım, O'da bunu yazmıştı yorumlara. Orada diğer kitabımı bitiremediğim için okumamıştım ama geçenlerde kitabı alıp bir çırpıda okudum. Hep aklımdaydı, bilgisayar ile haşır neşir biri olarak da kitabın bana uygun olduğunu düşündüm. 


Kitap günümüzden bir 20-30 sene sonrasında geçen bir distopya. İnsanlık kararlarını alırken Lux adlı popüler bir uygulama kullanıyor. Dolayısıyla herkesin gözü her an tablet ve telefonlarında. Ayrıca forum denilen bir ortamda (Facebook gibi) devamlı durum güncellemeleri yapıyorlar, herkes birbirini o şekilde takip ediyor. İnsanlar kendi kendine karar almayı, yüzyüze iletişim kurmayı unutmuş durumda. Düşünün bir kafede hangi kahveyi tercih etmesi gerektiğini bile uygulamaya soruyorlar ve bu çok normal birşey.

Rory yetenekli gençlerin alındığı Theden Akademisi'ne seçilir. Aynı akademide öğrenci olmuş annesi doğumda vefat eder ve akademide dönen gizemli olayları çözmesi için Rory'ye ipuçları bırakır. Aslında annesinin yöntemi de oldukça gizemli, Rory bir oyun oynar gibi esrarı adım adım günışığına çıkarır. Kitabın neredeyse her satırında başka bir düğüm çözüldüğü için oldukça akıcı ve heyecanlı. Tabi kitap da aşk da var, North her daim Rory'e yardımcı olmakta, O'nu koruyup kollamaktadır.   

Bu kitap da sıcak havalarda okunmaya uygun, hafif ve akıcı. Özellikle bilgi teknolojilerine merakı olanlara tavsiye ederim. 

Nazlıhan'ın da kitabı tanıtımını blogunda arayıp buldum, ona da göz atmak isterseniz bir tık lütfen :) Bu yazıyı okuyorsa bir süredir bloguna yazı yazmadığı için kendisini merak ettiğimi de ileteyim.

Serin ortamlarda geçen eğlenceli bir haftasonu olsun :) Sevgiler

25 Temmuz 2018 Çarşamba

Büyüdüğün zaman anlayacaksın - Virginie Grimaldi kitap yorumu

Uzun sayılabilecek bir aradan sonra herkese merhaba! Temmuz ayında Antalya'da ölümcül sıcakların olması ve bu ay ilk yazımı ay sonuna doğru yazmam tesadüf değil sanırım. Oysa ne çok yer gezdim, birkaç tane de kitap bitirdim. Anlatacak çok şey var. Temmuz ayı başında Tez İzleme Komitesi'ne girdim, tez çalışmanla ilgili sunum hazırlıyorsun ve 3 hoca 6 ay boyunca yaptıklarını değerlendiriyor. Hocalardan birinin çok sıkıştırdığını söyleyeyim, aslında ben O'nu severim, O'da beni sever ama hocalığını da yaptı nihayetinde. Ben biraz üzüldüm daha çok da dirildim, bir dahaki komiteye daha iyi hazırlanmalıyım diye. 1 yıl sonra doktoramı bitirmeyi planlıyorum, haftasonları haricinde çalışmaya devam, tatil yok. 


Bu kitabı Yaz Yağmurları bloğunun tavsiyesiyle aldım. Yazın okunması kolay olan hafif bir kitap olarak nitelendirmişti. Ben de dinlenmemi sağlayacak hafif kitaplara ihtiyaç duyuyorum bu ara. Sizi sımsıcak sarıyor, başlar başlamaz akıcılığına kapılıyorsunuz. Babasının ölümü, anneannesinin hastalığı ile dünyası başına yıkılmış bir kadının sevgilisinden destek görmemesi sonucu O'ndan da ayrılıp bir huzurevinde işe başlaması ile ilgili kitap. Sekiz aylık bir süre için işe alınıyor ve buranın psikoloğu oluyor. Çalışma süresince yaşlıların hayat derslerinden çok şey öğreniyor ve orada çok seviliyor, eğleniyor. Yaşadığı travmatik olaylardan yavaş yavaş kurtuluyor. Arada espirili cümleler var, bazıları bana saçma geldi ama bunlara takılmadım.

Kitabın sonunda yazarın küçük bir süprizi var, nasıl olur da bundan daha önce bahsetmez diyorsunuz :)) Beş yıl önce kitabın kahramanıyla benzer olaylar yaşadığım için okurken ara ara duygulandım, kitap bitince de birikim olmuş çok ağladım. 


Yukarıdaki resmi bu sabah erken burada bayağı bir yağmur yağdı, biraz da o yüzden koydum. Kitabı tavsiye ediyorum, tatildeyseniz plajda filan da rahatlıkla okuyabilirsiniz. Yaz Yağmurları'nın kitapla ilgili yorumuna da link vereceğim. Okumak isterseniz buraya tık lütfen :)