31 Ocak 2022 Pazartesi

Şimdi şiir vakti

 Geçen Mayıs ayında Ot dergisi alıp okuyamamıştım. Dün bu dergi aylar sonra elime geçti ve okudum. Ferhan Şensoy henüz vefat etmemiş, O'nunla bir röportaj var dergide. Eski yazıların değeri bir başka... Bir de Sait Faik ile ilgili bir yazı vardı. Yazı çok hoşuma gitti, yazarın halkın içine karışmayı ne kadar çok sevdiğinden bahsediyor. Bir yazarlar buluşmasına gittiğinde ise O'na kapıdaki görevli toplantıya balıkçıların alınmadığını söyleyip içeri almamış :)) Bu şekilde kamufle olmak çok hoşuna gitmiş. Tanımaktan çok hoşlandığı yurdum insanına benzemeyi de çok sever, onlarla sohbet eder, hikayelerini yazarmış :)


Yazarın bu fotoğrafını Ara Güler çekmiş, okuduğum yazıda bir de Şimdi Sevişme Vakti adlı kitabıyla ilgili bir anekdot var. Kitabı bir dahaki alışverişimde edineceğim ama şimdi bu kitapla aynı adlı olan şiirini paylaşmak istiyorum sizinle, çünkü yazıyı okuduktan sonra hemen bu şiiri okumak istedim.

Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önümden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...

Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.

Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.

Söylemeliyim
Yok
Yok... meydanlarda bağırmalıyım,
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.

Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım
Baygınlık getiren şiirler

Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde o hala eski, o yalancı
O biçimsiz Bizans şarkısı

Sana nasıl bulsam nasıl bilsem
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...

Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım sustuğum
                                                         günlere
Mezarımda bu güzel uzun kaşlı boyacı
                                                     çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan, Yunus'tan...

                                                           Yeditepe, (1), 1 Haziran 1951

20 Ocak 2022 Perşembe

Hayata Can Suyu | İlyas Ali Daştan kitap yorumu

 İlyas Ali Daştan Antalya Muratpaşa Belediyesi'nde sosyal hizmet uzmanı olarak çalışıyor. Kendisiyle bir hobi fuarında karşılaştık. Hobi fuarında dalış, dağcılık, okçuluk, trekking gibi çeşitli faaliyetler tanıtılıyordu. Bir stantta da İlyas Bey masada kitaplarını sermiş oturuyordu. Dikkatimi çeker çekmez yanına gittim. Biraz sohbet ettik, kitabının gelirinin SMA hastası çocuklar yararına harcanacağını söyledi. Antalya'nın yerel yazarları her zaman ilgimi çekmiştir. Hem yazdıklarını merak ettiğim için hem de kitap gelirleri iyi bir amaca hizmet ettiği için alıp imzalattım. Kitap yazmak istersem basım aşamaları için yardım olabileceğini söyleyip telefonunu da verdi. 

"Sevgili Işın, içindeki iyilik ışığı hiç sönmesin. Mutlu ve umutlu yarınlara"

İlyas bey köyde doğduğu için öğrenimini hep yatılı okullarda sürdürmüş. Yatılı okullarda geçen birçok olay, öykülerine konu olmuş. Köy hayatı da öykülerinin ağırlıklı konularından, ilk öyküde annesinin yani köyde yaşayan bir kadının 24 saatinin nasıl geçtiğini anlatıyor. Nasıl özverili bir hayat, bakkalın bile olmadığı bir köyde her türlü yiyecek içecek ihtiyaçlarını kendi el emeğiyle karşılayan, çocuklarıyla ilgilenen bir anne... İçim cız etti, kendine ayırabileceği 2 dk.sı bile yok. 

Kitabın bir bölümünde yazar, kısa kısa köydeki hayatı anlatmış alt başlıklar halinde. Oradan bir alıntı yapacağım:

"Harman Yeri

Köyde, geçim topraktan sağlanırdı. Aşık Veysel'in dediği gibi toprak köylünün en sadık yariydi. Toprağa ekilenin pişirilip yenmesi ile karın doyurulurdu. Düzlükler ve ovadaki tarlalar öküzlerin çektiği karasaban ile sürülürdü. Tohumlar tarlaya serpilir, üzerinden kışın karı, baharın yağmuru geçer, yazın başında ekinler sararırdı. Rüzgarda sallanıp başını eğen başakların toplanma vakti gelmiştir. ...

Tırpanların, orakların keskin ağızları ile ekinler biçilirdi. Kağnılara yüklenen ekin desteleri köy içindeki harman yerine taşınırdı. Kağnı sesinin uzaktan uzağa dokunaklı, hislendiren bir tarafı vardır. Kağnı tekerinin gıcırtısı yoksulluğun, yokluğun derinden derine ağlaması gibidir."

Kitap çok sürükleyici bir dille yazılmış, okurken zevk veriyor. Konular bahsettiğim gibi hayatın acı gerçeklerini yansıtıyor, o anlamda etkileyici. Çok severek okuduğum, size gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir kitap. Sevgiler 💚

16 Ocak 2022 Pazar

İki Kardeş Bir Sevda film yorumu

 Merhabalar, bugün okuduğum bir romanda adı geçen "Küçük bir sevda" adlı filmi aratıp yine bulamayınca ve karşıma bu film çıkınca izleyeyim dedim. Tam bir köy filmi; köylü dertleri, sevinçleri ve zorlukları işlenmiş filmde. Sanki Yaşar Kemal'in romanlarının içindeymiş gibi hissettim. Oyuncuların da bunda etkisi var tabi, film müzikleri de türkülerdi.


Müslüm ve Abdullah kardeşler, hayvancılık yaparak evin geçimini sağlarlar. Ancak bir gün iki hırsız koyunların peşine düşünce büyük kardeş Abdullah, hırsızın birini yaralar. Hırsız, komşu köydeki şifacıya gidip yarasını sardırır. Hemen intikam alamaz ama bu olayı unutmaz. Müslüm bu komşu köyde dolaşırken köyün diğer kadınları ile birlikte çeşme başında çamaşır yıkayan bir kızı görüp çok beğenir. Abisi Abdullah'ın da yolu bu köye düşer, dişini çektirmek için şifacının evine gidince şifacının kızı Bircan'a aşık olur. İkisi de aynı köyden sevdikleri kızı alıp çifte düğün yapmayı hayal etmektedir. Ancak Müslüm beğendiği kızın kim olduğunu öğrenememiştir, ta ki abisi için şifacının evine gidip hayırlı bir iş için ailesiyle gelmek istediklerini söyleyene kadar...


Olayların gelişimi insan hayatında neler olabiliyormuş dedirtiyor. Olaylar abinin istediği yönde gelişirken, filmin sonu şaşırtıyor. Ama en çok köy hayatına dair ortamlar ve insanlar ilgimi çekti. Kızın ve erkeğin aile fertlerinin birbirine bağlılığı içimi ısıttı. Filmi Youtube'da da bulabilirsiniz. Mutlu pazarlar 🍰☕

7 Ocak 2022 Cuma

Kazı/The Dig (2021) film yorumu

Arkeolojiye meraklı ve arkeolojik kazıların nasıl yapıldığını görmek isteyen hatta kazı yapmayı denemek isteyen biriyseniz, özellikle ilginizi çekebilecek bir film. İngiltere'nin Suffolk bölgesinde geniş bir arazisi ve evi olan bir kadının etrafında geçiyor. Ben İngiltere'de Norfolk bölgesinde üç ay geçirdiğim için ilgiyle izledim filmin geçtiği yeri de. Miss Pretty, arazisinde gömülü kalmış tarihi eser kalıntıları olabileceğini düşündüğü için burada kazı yapılmasını ister, bunun için ününü duyduğu bir kazıcıyı çağırır ve işe başlaması için O'nunla anlaşır. 


Film sakin bir tempoda ilerliyor, aynı gündelik hayatta olduğu gibi, aksiyon yok. Ama yine de merak uyandırıyor, izletiyor. Gerçek olaylardan uyarlanmış bir film, 2. dünya savaşının başlamadan önceki gerginliğini de hissettiriyor. 


Aslında filme dair anlatılacak çok şey var ama izleyecek olanlar için fazla bahsetmemek daha iyi olacak, filmden aldığınız hazzı arttıracak, onun için filmden bir kare daha paylaşıp susuyorum ben :)

5 Ocak 2022 Çarşamba

Aralık ayı özeti

 Bu ayı es geçeyim diyordum ama canım bir şeyler okumaktansa yazmak istiyor şu an. Gelelim, geçen ay öne çıkanlara :)

Seviyorum

Sinema, tiyatro, opera ve baleye gitmeyi seviyorum. Geçen ay uzun süreden beri bunları en fazla gerçekleştirdim. Her etkinlik farklı bir tat bıraktı ve uzun süre ara vermeden böyle devam etmesini istiyorum. 


Yiyorum

Geçen ay tarifini daha önceki yazılarımda verdiğim poğaça ile haşhaş ezmeli çörek yaptım. Çörek hamuru çok başarılı olmadığı için tarifini vermeyeceğim. Ancak haşhaşın beni uzun saatler uyuttuğunu söyleyebilirim, rahatlatıcı bir etkisi var. Özellikle stresli günler geçirdiğiniz bir ara deneyin derim :) 

Benim için değişik olan bir diğer yiyecek hamsi oldu. Normalde hamsiyi hiç sevmem ve almam ama çok taze bulunca aldım, kızartması hoşuma gitti. Sanırım bu ara mevsimi. Yılbaşında kütük pasta yaptığımdan bahsetmeyi unutuyordum az daha. Tarifi birçok yerde var, benim yaptığım tarif diğer bilgisayarımda kayıtlı olduğu için şimdi veremeyeceğim. Çoook lezzetli..


İçiyorum

Geçen ay pazardan aldığım minik elmaların suyunu katı meyve sıkacağında elde edip beyaz şarap ekleyerek ısıttım, sıcak şarap baharatları ile. Elmalı sıcak şarap oldu, sadece böyle birşey olduğunu duymuştum tarifi kendim uydurdum, yalnız beyaz şarap olması gerekiyor.

Hissediyorum

Kış aylarının Antalya'da ne kadar güzel olduğunu, hem bahar hem kış birlikte yaşatıyor. Güneşli havalarda yürüyüş yapmaya doyum olmuyor. 

Yapıyorum

Arkadaşlarımla buluşup etkinliklere katılıyorum. 

Hayal ediyorum

Daha fazla üretken olmayı..

İzliyorum

Yeni yıl gelmeden izlediğim son film Jim Carrey'nin Bay Evet filmi idi. Çok komik ve eğlenceli, çok beğendim. Yorumunu yazacağım ama üst üste film yorumları geldi, biraz erteledim.

Okuyorum

Stephenie Meyer'in Alacakaranlık serisinin 3. kitabı olan Tutulma'yı okuyorum. 

2022'in her ayının dolu dolu geçmesini ve hayallerin gerçeğe dönüşmesini diliyorum. Sevgiler 💙

1 Ocak 2022 Cumartesi

YENİ YIL ÇEKİLİŞİMİN KAZANANI

Merhabalar, 2022'ye hoşgeldin deyip, çekilişi onlinecekilisyap.com sitesi aracılığıyla gerçekleştirdim. 2022'nin ilk saati itibariyle yeni yılınızı tekrar kutluyor, gönlünüzce geçmesini diliyorum. Kazanan arkadaşımız:


MEHTAP'S BLOG


Mehtap hanımı tebrik eder, şansının yıl boyunca devam etmesini dilerim.
Katılan herkese teşekkür ediyorum. Başka çekilişlerde görüşmek üzere, sevgiler 🍀