16 Eylül 2021 Perşembe

İstanbul'a dair

İstanbul'a dair en sevdiğim şiirdir Atilla İlhan'ın İstanbul Ağrısı şiiri, Atilla İlhan'a da hayran bırakır... Sizinle paylaşmak istedim, blogumda yerini alsın. Umarım yakın zamanda kavuşur, sevdiğim semtleriyle hasret gideririm :)

Kanatları parça parça bu ağustos geceleri
Yıldızlar kaynarken
Şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen
Sen
Eğer yine İstanbul'san
Yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim
Pançak pançak şiirler tüküreceğim
Demek yine ben
Limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor
Kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler
Yahudi sokaklarını aydınlatan telaviv şarkıları
Mavi asfaltlara çökmüş
Diz bağlıyor
Eğer sen yine İstanbul'san
Kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan
Sirkeci garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp
Intihar dumanlari içindeki haydarpaşa'dan
Anadolu üstlerine bakıp bakıp
Ağlayan
Sen eğer yine İstanbul'san
Aldanmıyorsam
Yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa
Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
Yine senin emrindeyim
Utanmasam
Gözlerimi damla damla kadehime damlatarak
Kendimi yani şu bildigim attila ilhan'i
Zehirleyebilirim
Sonbahar karanlıkları tuttu tutacak
Tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor
İmtihan çığlıkları yükseliyor üniversite'den
Tophane iskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş
Direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şoförler
Uykusuz dalgalanıyor
Ulan İstanbul sen misin
Senin ellerin mi bu eller
Ulan bu gemiler senin gemilerin mi
Minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında
Liman liman götüren
Ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi
Akşamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar
Neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor
Antenlerinden
Neden
Peki İstanbul ya ben
Ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy
Gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu abbas
Ya benim kahrım
Ya senin ağrın
Ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın
Çaresiz zehirle kusan çılgın bir yılan gibi
Burgu burgu içime boşalttığın
O senin ağrın
O senin
Eğer sen yine İstanbul'san
Yanılmıyorsam
Koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim
Sicilyalı balıkçılara marsilyalı dok işçilerine
Satır satır okumak istediğim
Sen
Eğer yine İstanbul'san
Eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim
Ulan yine sen kazandın İstanbul
Sen kazandın ben yenildim
Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
Yine emrindeyim
Ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa
Parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam
Hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa
Yanılmıyorsam
Sen eğer yine İstanbul'san
Senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar
Gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan
Bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir
Ulan bunu sen de bilirsin İstanbul
Kaç kere yazdım kimbilir
Kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken
1949 eylül'ünde birader mırc ve ben
Sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık
Sana taptık ulan
Unuttun mu
Sana taptık

Bugünlerde dinlemekten hoşlandığım şarkı da Manga ve Göksel'den Dursun Zaman.. Huzurlu geceler ❤❤

8 yorum:

  1. İstanbul'u da Attila İlhan' ı da seviyoruz:)

    YanıtlaSil
  2. Aslında İstanbul'u pek sevemiyorum. Benim için İstanbul'un tek güzel yanı birkaç dost ile bir araya gelebilmek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üniversite yeni bittiğinde İstanbul'a gittiğimde ben de öyle hissetmiştim, arkadaşlarım yokken anlamsız gelmişti ama şimdi kendim gezip tozunca da zevk alıyorum 😊

      Sil
  3. Bu şiiri duymamıştım. Güzel şiir:)
    İstanbul'a gitmeyi ben de istiyorum. ama sürekli ertelemekteyiz pandemi çıktığından beri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de erteliyorum, şehir içinde otobüslere binmek riskli henüz..

      Sil
  4. Benim için İstanbul denildiğinde aklıma ilk önce Orhan Veli'nin İstanbul'u Dinliyorum şiiri gelir ama bu şiir de çok güzelmiş.

    YanıtlaSil