8 Ekim 2017 Pazar

Burada hayat...

Gelin önce size biraz dertleneyim :) 


Türkiye'deki "off sıkıldım", "çalışamıyorum", "motivasyonum yok", "canım birşey yapmak istemiyor" lüksümü bırakacağım artık arkadaşlar, sizin de varsa nazlanmalarınız yurtdışına çıkmayı beklemeyin, bırakın. Çünkü en güzel imkanlar bize kendi ülkemizde sunuluyor. 

Keşke gelmeseymişim demiyorum, iyiki gelmişim, bu tecrübeyi yaşıyorum. Burayı anlatmaya nereden başlayayım bilemiyorum... 

Instagram'da gördüğüm yemek sunumlarıyla başlayayım isterseniz. Türkiye'de hemen hepimizin evlerinde bulunan sağlıklı, bol çeşit yemekleri burada yeme imkanınız yok. Yurtta ve üniversitede yemek çıkıyor ama genellikle gdo'lu mısır ununa batırılıp kızartılmış şinitzel tarzında. Yanına sebze istiyorsunuz bakıyorsunuzz ki brokolilerin yanında yine gdo'lu mısır taneleri...

Antalya'da üniversitemde bana verilen iyi donanımlı bir bilgisayarım var. Dolayısıyla lap top bilgisayarımı iş için kullanmıyorum, modeli de biraz eskidi zaten. Değiştirme gereği de duymadım. Burada size bilgisayar temin etmiyorlar. Benim lap top'um kullanacağım programı yüklemeye müsait değil, bir şekilde halledeceklerini söylüyorlar ama bu süreç ne kadar olacak bilemiyorsunuz.

Yurt küçücük bir oda. Arnavut bir arkadaşla paylaşıyoruz. İki kişi içinde tıklım tıkış yaşıyorsunuz, su ısıtmak bile dert. Üstelik oda arkadaşım inanılmaz dağınık. Üstüne üstlük genelde gündüz uyuyup gece uyanık olduğu için, horluyorum gerekçesiyle gece beni uyandırıyor! Bir gece içerisinde 4-5 kere seslendiği oldu. Bu gece de öyle bir bağırışı vardı ki kendimi kürek mahkumu gibi hissetmeme sebep oldu.

Antalya'da benim kapı açma kartlarım ve anahtarlarım olduğu için 7/24 üniversitedeki odamda çalışma imkanım var. Burada haftasonu gelip gelemeyeceğimi sorduğumda dekanlıktan izin almak için beklendi yarım gün sonra izin çıktı ve yine de bugün beni kapıdan içeri sokmadılar. Neyseki bölüm başkanı içeri giremezsem kendisini arayabileceğimi söylediği için telefonla hallettik ve ben şimdi okuldaki odamda daha rahatım :)

Haklarını yemeyeyim, okuldaki hocalar çok iyi. Beni evimdeymişim gibi hissettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Olur mu acaba diye sorduğum şeyleri hemen halletme yoluna gidiyorlar. İhtiyacım olan şeyleri temin etmem için izin veriyorlar ve en iyi nereden temin edebileceğim bilgisini kusursuz veriyorlar. Oda arkadaşım da insan olarak iyi. Onun buzdolabını kullanıyorum, istersem yemek yapmak için tencere ve tavasını da kullanabileceğimi söyledi. Ama gece uyandırmaları yok mu, beni çileden çıkarıyor. 

Şehir merkezini çok sevdim. Burada sık sık vakit geçiriyorum. Bu güzel şehir manzaralarıyla size bol bol dert anlattığım yazımı bitireyim. İyi seyirler...

Tuna Nehri'nde

Filitresiz Çek Birası (4 tl)

Kilise





Tuna Nehri

10 yorum:

  1. Özellikle taze sebze yönünden Türkiye'nin bir cennet olduğuna katılıyorum. Yurt dışında sebze bulmak daha zor ve ateş pahası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Markette çok pahallı ayrıca pişmişleri de gördüğüm kadarıyla hiç iştah açıcı değiller.

      Sil
  2. Taze sebze,konusuna bende katılıyorum.Yurtdışında yaşıyorum ve nerde o güzel sebze ve meyvelerimiz.
    Blogunuzu takibe aldım.
    Banada beklerim
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz bloguma, ben de sizi takibe aldım :)

      Sil
  3. Yeni deneyimler bir yandan keyif verse de insan alıştığı düzeni arıyor mutlaka... Yemek konusunda hele çok daha zor. Bizimkiler kadar güzeli ve çeşitlisi yok :)
    Keyifli günler diliyorum, inşallah bir an evvel alışırsın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten alışılmışın dışında olan şeyler, tabi alıştığınızdan iyiyse, bunları keşfetmek keyif veriyor. Ülkemizde insanlar sağlıklı diyetler yapmak için çok çırpınıyor ama Türk mutfağı aslında zaten sağlıklı, onu anladım :) Teşekkürler her anın keyfini çıkarmaya çalışıyorum, sevgiler

      Sil
  4. Yurtdışında yemek biraz sıkıntılı gerçekten, döndüğümde ben de bizim mutfağı özlemiştim.
    Yurtdışında en sevdiğim şey, verdiği özgürlük hissi. Ülkemizde çevre baskısına alıştığımız için, rahat olabilmek, saygılı insanlarla karşılaşmak hoşuma gidiyordu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üniversitedeki insanlar çok saygılı ve yardımsever. Türk misafirperverliği ünlüdür ama ben burada da misafirperverlik gördüm. Hatta bizde bu yok olmaya yüz tutmuş olabilir ;) Özgürlük hissi güzel ama biraz kaybolma korkusu var bende, o yüzden henüz istediğim her yere gidemiyorum. Aktiviteler var ayrıca, katılmak tabi biraz da maddiyatla alakalı

      Sil
  5. Yurt hayatı gerçekten zor. Bak ben de hatırladim şimde kabus gibi 😆

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık dönmeme o kadar az kaldı ki hiç takmıyorum :D Son 5 gün! :)

      Sil