5 Ocak 2019 Cumartesi

Fakir Baykurt'u tanıyalım

Ünlü yazarımızın bir kitabını çoktandır okumak istiyordum. Sonunda öykülerinin yer aldığı On Binlerce Kağnı kitabını alıp başladım. Anne ve babamın kitaplığında ise Tırpan adlı bir romanının olduğunu hatırlıyorum, kısa bir zaman içerisinde onu da okumak istiyorum. Kitabı birinci el olarak bir sahaftan aldım, sahaf sahibinin kitaplara oldukça ilgisi vardı ve yazarın adını duyunca hemen övgü yağdırdı. Bu kadar ünlü ancak benim geç tanıdığım yazarımızı daha yakından tanımak için kısa yaşam öyküsünü sizinle paylaşmaya karar verdim.


Asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt 1929 yılında Burdur'da doğdu. 1948'de Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra köy öğretmeni olarak çalışan yazar, 1955'te Gazi Eğitim Enstitüsü'ndeki eğitimini tamamladıktan sonra Sivas, Hafik ve Şavşat'ta Türkçe öğretmenliği yaptı. Demokrat Parti yönetimi tarafından öğretmenlikten alınarak pasif bir göreve getirildi. 1958'de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan ilk romanı Yılanların Öcü nedeniyle hakkında kovuşturma açıldı. 1960 yılında ilköğretim müffettişi olarak atandı. 1962-1963 yıllarında ABD Bloomington Indiana Üniversitesi'nde ders araçları konusunda uzmanlık eğitimi aldı. 1969 yılında Türkiye çapındaki ilk öğretmenler boykotuna katıldığı için bir kez daha açığa alındı ve 12 Mart 1971'deki askeri darbeden sonra uzun süre tutuklu kaldı. 

Edebiyata şiirle adım atan yazar daha sonra toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla kısa hikayeler ve köy notları yazdı. Farklı gazete ve dergilerde çeşitli yazıları çıkan Baykurt, 1955'te hikayelerini derlediği ilk kitabı Çilli'yi yayınladı. Bunu köy yaşamını, köylünün arzularını, sıkıntılarını ve çelişkilerini dile getirdiği hikaye kitapları ve romanları izledi. Yalın, şiirsel bir dil kullanan yazar, eserlerinde halka malolmuş deyişlere ve deyimlere sıklıkla yer vermiştir. Burada halk ağızı küfürlere yer verdiğini de ekleyeyim.

Tırpan ile 1970 TRT ve 1971 TDK ödüllerini, Can Parası (1973) ile Sait Faik Hikaye Armağını'nı, Kara Ahmet Destanı ile de Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanan yazarın Yılanların Öcü adlı yapıtı 1961'de Metin Erksan, 1985'te Şerif Gören tarafından filme çekildi. Yapıtları çeşitli dillere çevrilmiş, çevrildiği ülkelerde birçok ödül almıştır. 11 Ekim 1999'da Almanya'da vefat etmiştir.  

Yılanların Öcü'nü küçükken televizyonda izleyip çok etkilendiğimi hatırlıyorum, Fatma Girik oynuyordu. Bu filmi de kısa süre içerisinde tekrar izleyip blogumda yorumlamak istiyorum. Sevgiler

12 yorum:

  1. bu yıl mutlaka ben de tanışacağım eksikliğini hissettiğim yazarlardan

    YanıtlaSil
  2. Köy romanı deyince aklıma o gelir.Mutlaka her eseri okunmalı.

    YanıtlaSil
  3. Eşekli Kütüphaneci ve Özüm Çocuktur'u da tavsiye ederim. Bu iki kitapla ilgili blogumda paylaşımda var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, yazarın diğer bir kitabını alırken göz önünde bulunduracağım :)

      Sil
  4. merak ettiğim bir yazardı, ismi özellikle ilgimi çekiyordu demek kendi seçimiymiş:) Yılanların Öcü çok etkileyiciydi gerçekten, kim bilir romanı ne güzeldir, teşekkür ederim paylaşımınıza..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılanların öcü çok etkileyici bir filmdi, tekrar izlemek istiyorum. Kitabı daha güzeldir, sevgiler

      Sil
  5. Okumadığım bir yazar. Tanıttığınız için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  6. Hiç okumadığım bir yazar ama şu sıralar sık görür oldum. Yazarı tanıma fırsatı buldum yazınız sayesinde. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :) yakında bir kitabının yorumunu da paylaşacağım

      Sil