İşte son zamanlarda okuduğum kitaplar bu 3'ü. Halim Yazıcı'nın Küçük Taşlar İklimi imzalatılmış şiir kitabım, önce ondan alıntılara yer vereceğim...
masalın
yağmur dedi bana
onların yalancısıyım
ıslak kirpikleri
kuşların
sabah güneşleri
ipekten müziği
dinlerdi çocuklar
ağaçların
gülhatmilerin
gökyüzü ve
yeryüzü ellerinin
sokak kedileri
dedi bana
ne zaman kanatlansa
yeniden dağlar
elleri arkasında
peşimden koşar
bütün seslerin
masallar dedi bana
uyurken kurtlar kuşlar
seslenir oldu
hayallerim
çıtınız çıkmadı
çocuklar ölürken
yıldırımlar
çarpmasına rağmen
kalbime
yıldırımlar.
gitsem...
gitsem sardunyalara
günaydın öpücüğü versem
bir balığa
şiirime sus işareti
versem de
alıp gitsem aklımı
gelmesem kendimden
ağzında dursam
yanardağın
değse dudakları şiirime
yanan omzun
başımda kül
sokak araları püsküllü bela
olsa başına
ömrümün
ne sen farkına varsan bunların
ne de göğüsleri
kumruların
kimseden habersiz
kimseciklerden
masal olup gitsem
annem farkına varsa
eski evimizin
merdivenlerinde
uçan sularda
yıkansam yine
incir ve erik ağaçlarının
kokusu sinse
kokusuna
arkadaşlarımın
sinemaya giderken
tahta sokaklarda
elimden düşse
günaydın kuşum
bunu biliyordum
desen
ölürken koynumda.
Şiir okurken böyle. Bir mısra anlıyorsunuz sonra bir kopukluk, sonra başka bir mısrayı anlıyorsunuz, ardındaki mısrayı anlamayabiliyorsunuz. Her şair böyle değil ama bu şekilde yazan çok. Ben herşeyini anladığım şiirleri daha çok seviyorum. Ökkeş Öztürk'ü daha çok beğendiğimi söyleyeyim, ne dediğini tamamen anlayabildiğim için. İmgeleme ve sezdirme tarzı hoşuma gitmiyor.
Halim Yazıcı İzmir'li bir şair, orada yaşıyor. Bir haftasonu şehrimize gelip söyleşi yaptı bizlerle ve kitaplarını imzaladı. Söyleşisi çok keyifliydi, ona diyecek bir sözüm yok.
Bir sonraki yazımda diğer kitaba geçelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder