24 Ekim 2017 Salı

Pazar Günü

Merhaba :)

Yoğun bir hafta geçirip cumartesi günü de çalıştıktan sonra bu pazar iyi bir gezmeyi hakettim. Öğle saatlerinde uyanıp ilk defa yurdun pencesini açıp dışarıyı izledim. Pencerelerin önünde jaluziler olduğu için hiçbir zaman dışarıyı göremiyoruz. Şöyle bir manzarayla karşılaştım


Dibimizde bir kilise varmış da haberim yokmuş! Gerçi devamlı çanlarını duyuyorum ama ben onu okulla yurt arasındaki Blumental kilisesi sanıyordum :)


Bizde cuma vaazı verilir ya bu kilisede de pazar vaazı oluyor. Yanından geçerken duydum, ses dışarıya verilmiyor...

Herneyse ilk resimde görüldüğü gibi hava yağmurluydu. Öğle saatine yakın uyanıp birkaç saat kitap okudum. Daha önce bahsetmiştim Sis ve Öfke sarayını okuyorum. Kitap çok güzel ve akıcı başlamıştı ama şimdi biraz daha yavaş gidiyorum. Aslında baş kahramanın hayatı hareketlenmeye, olaylar heyecanlanmaya başladı ama neden anlamadım ama beni herşeyin güllük gülistanlık gittiği bölümler sardı :)

Hala kitabımı okumak isteyerek giyinip kendimi dışarı attım. Neyse ki bunun için kısa bir mesafede çok daha ideal bir yer var: Martinus!

Martinus buranın en ünlü kitapçısı ayrıca içerisinde cafe si de var. Cafesinde istediğiniz gibi koltuk ve kanepelere yayılabilirsiniz. Burayı mükemmelleştiren detay ise içeride birinin devamlı piyano çalması, yani ben devamlı sanıyordum. Birkaç fotoğraf çekip bir koltuğa yerleştim. Kitabımı açtım, bir yandan mesajlaşma, kahvemle müzik eşliğinde keyfe başladım.


Kahvem bu cappucinoydu, sunuma bayıldım, menüdeki adı süper cappucino, kremalı.

Biraz da mekan fotoğrafları...





Piyano sesi çok büyülü birşey, parçalar da çok softtu ve ben kendimi inanılmaz hafif hissettim. Bu duygularla da okuduğum kitaptan da, orada geçirdiğim dakikalardan da son derece zevk aldım. Buraya daha önce de uğramıştım ve yine piyano çalıyorlardı ve ben devamlı çalacak zannediyordum. Ancak bir süre sonra piyano sustu ve normal müzik yayını başladı. Bu o kadar kötü geldi ki sonra  bana, rahatsız oldum. Konsantrem bozuldu, kahvem de bitti ve oradan ayrıldım.

Yürümeye devam ettim ve şehir merkezine geldim. Burada da uzun süre bir resim galerisinde zaman geçirdim. Orayı da bir başka yazımda anlatayım. Musmutlu günler! :)

8 yorum:

  1. Kitapçıya bayıldım, fotoğraflar da çok huzurlu geldi :)) Piyano sesini ben de çok severim, keşke normal müzik vermeselermiş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet zaten o müziğin üzerine başka hiçbirşey gitmez :)

      Sil
  2. Kocaman kitapçıları çok seviyorum. Kahve çok şahane gözüküyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk defa bu kadar güzel desenli bir kahve içtim :) Bozmaya kıyamadım ama tadı da güzeldi.

      Sil
  3. Kitapçı çok hoşmuş.Bir an orada hayal ettim kendimi.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında fotoğraflardan daha güzel, 2. katı da var. D&R gibi ticari bir görünümü yok, bunu iyi bir şekilde başarmışlar :)

      Sil
  4. Ne güzel bir yer öyle; kahve kokulu piyano sesleriyle dolu bir kitapçı! Fikri bile güzel <3.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim yurtdışında gördüklerim arasında en iyisi! Akşam gitmişsen ve kahve içip uykunu kaçırmak istemiyorsan alkollü içecekler de tercih etme şansın da var :)

      Sil