Merhabalar :) Prag seyahatimin 3. bölümünü yazmadan önce, bir yazının ilham vermesiyle ıhlamur ağacı hakkında yazı yazmaya karar verdim. "Ihlamur ağacı" adı bile huzur veriyor değil mi? İnternette birazcık araştırdım, aradığımı da buldum aslında; bir hikaye, bir bilimsel yazı ve ıhlamurun insan sağlığına faydaları hakkında birçok yazı. Slav halkları tarafından kutsal sayıldığını da ilgiyle öğrendim.
Buraya size bulduğum bilimsel yazının bir kısmını aktaracağım. Yazı Mehmet Genç tarafından hazırlanmış, ziraat mühendisi olduğunu tahmin ediyorum. Yazı plantdergisi.com'da yayınlanmış. Tüm içeriğe
BURADAN ulaşabilirsiniz.
'Ihlamur ağacının hoş kokusuyla herkesin bildiği çiçekleri bulunur. Bu ağaçların dünya üzerinde yetişen yaklaşık 30 türü bulunur. Ülkemizde ise, genellikle 3 türü ( büyük yapraklı (Tilia platyphllos, küçük yapraklı (Tilia cordata) ve gümüşi (Tilia tomentosa) denilen) daha fazla yetiştirilir. Ağaçların boyu yaklaşık 20-30 metreye kadar ulaşabilir. Yürek şeklinde olan yaprakları 5-10 cm uzunlukta, dişli kenarlara sahip ve uzun saplı olur. Ihlamur ağacının Haziran ve Temmuz aylarında açan ve ömrü kısa olan çiçekleri sarkık demetler halinde ve kendine has kokusuyla bilinir. Ağacın meyveleri oval, küremsi, kapalı kapsül şeklinde ve kalın kabukludur. Bu hoş görünümüyle şehirlerde oldukça fazla yetiştirilen bir ağaçtır. Ayrıca doğal olarak ta yetişir. Ihlamur ağacı yetiştiriciliği genellikle tohumla yapılır.
Ihlamur ağacı yaklaşık bin yıllık bir ömre sahiptir. Günümüzde çoğu şehrimizde 500-700 yıllık Ihlamur ağaçları bulunur. Geçmişi Orta Avrupa'ya kadar iner. Köylerde oldukça fazla yetiştirilirmiş. Genellikle bu ağaç insanlar için buluşma noktası olarak tercih edilirmiş. Burada bilgi alışverişi olur, ıhlamur ağaçları altında festivaller düzenlenirmiş. Ayrıca köy mahkemeleri de ıhlamur ağacı altında kurulurmuş. Özellikle Slav ve Germenler tarafından kutsal sayılan bir ağaçtır.
Ihlamur ağacının kullanım alanı:
Bu ağaçlar özellikle şehirlerde park ve bahçelerde gölge ağacı olarak tercih edilir. Uzun bir ömre sahip olan ağaçlar, büyüdükçe daha ihtişamlı olurlar. Ağacın odunları hafif ve beyaz olduğundan, doğramacılık alanında kullanılır. Kabuklarında bulunan liflerden elde edilen ipler dokumacılık alanında kullanılır. Ayrıca arıcılık içinde oldukça kıymetli bir ağaçtır. Arılar için nektar olarak kullanılır ve ıhlamur balı elde edilir. Bu bal hem şifalı, hem de oldukça lezzetlidir.
Ihlamur ağacının çiçekleri ise, kurutulur ve çay hazırlanarak tüketilir. İçeriğinde manganez, uçucu yağ, tanen, C vitamini, sterol gibi maddeler bulunur. Çiçekleri yatıştırıcı özellikte, idrar söktürücü, balgam söktürücü etkilere sahiptir. Özellikle kışın soğuk algınlığı, öksürük gibi etkileri giderir. Gribal enfeksiyonlarda, terletme özelliğiyle oldukça yararlı olur. Bağırsak kurdu ve sancılarını giderir. Uykusuzluk için çayının içilmesi tavsiye edilir. Direncin kazanılmasını sağlar. Gözler içinde kompres yapılırsa, oldukça yararlıdır. Hem gözleri dinlendirir, hem de çapaklanmayı önler. Saçlar ıhlamur ağacının çiçeklerinden hazırlanmış suyla yıkanırsa, güçlenmeleri sağlanır. Ancak ıhlamur çiçeğiyle hazırlanan çay yemeğin hemen ardından içilirse, hazmı zorlaştırır. Kesinlikle aşırıya kaçılmadan tüketilmelidir.'
Ek bir bilgi olarak ıhlamurun karaciğere de iyi geldiğini belirteyim. Benim annem ve babam ziraat mühendisi olduğu için bitkilerle haşır neşir büyüdüm. Bir süre de bu alanda çalıştım. Hatta uydu görüntüleriyle de ziraat alanında çalışmaya devam ediyorum. Umarım konu benim gibi sizin de ilginizi çekmiştir. Sevgiler...
Kaynaklar: http://www.plantdergisi.com/yazi-mehmet-genc-276.html
Resimler: http://www.ihlamur.gen.tr/ihlamur-agaci.html
http://www.teahome.com.tr/portfolio/ihlamur/