17 Kasım 2017 Cuma

Hiç bu kadar güzel bir yer görmemiştim: Prag 1

Herkese merhaba :) Bratislava'da son günlerim, dönmeme çok az kaldı, 12 gün! Annem geçen hafta büyük bir heyecanla beni görmeye geldi, 8 gün kaldı. Burada birlikte birbirinden güzel mekanlarda, eşsiz değerde zaman geçirdik. Annem sıcağı sevdiği için burası biraz soğuk geldi, dönerken de vatan hasreti çekiyordu. Gelişine olduğu gibi dönüşüne de memnun oldu. Sanırım ben de aynı hisler içerisindeyim. Buradaki hayat güzel ama vatana kavuşmak da paha biçilemez...

O gelmeden ben Bratislava'da her günümü aynı mekanlarda geçirirken, anneme bir akşamüstü şehir merkezini gezdirdim: "Tamam gördük, yarın kaleye mi gidiyoruz" dedi :D Ben daha görmedim kaleyi, hemen değişiklik istedi. Ben de O'na öyle bir değişiklik yaptırdım ki...

Cuma günü için izin alıp, perşembe günü Prag'a tren biletlerimizi aldım. Slovakya'nın konumu harika, Avrupa'nın birsürü başkentine çok yakın, tam ortada. Viyana (Avusturya) 1 saat, Budapeşte (Macaristan) 3 saat, Prag (Çek cumhuriyeti) 4 saat, Krakow (Polonya) yine çok yakın. Okulda bir arkadaşla konuşurken izin alabilirsem biraz gezmek istediğimden bahsediyordum. Ayrıca çalışmak için zamana ihtiyacım olduğunu da söyledim; "Prag'ı seç" dedi, ben de öyle yaptım...

Giderken de bu kadar büyük bir yer olduğunu tahmin etmemiştim, Bratislava küçük bir başkent, buraya benzer bir yer zannettim :) çoook yanılmışım...

En büyük şansım bölümde Prag'a ders vermeye gidip gelmiş olan ve burayı iyi tanıyan bir arkadaşın durumdan haberdar olup, bana bilgisayar başında, Google Maps'te görülecek her yeri anlatması oldu. Para birimleri bile farklı Çek Kron'u kullanıyorlar, indiğimizde tren istasyonundan aldık. Ayrıca bu arkadaş beni Bratislava tren istasyonuna (neyseki fakülteye yakın) bir gün önce  götürüp biletlerimi almama yardımcı oldu, peronların yerini tarif etti. 

Tren yolculuğumuz keyifli geçti, çünkü gittiğimiz şehrin çok büyük, metropoliten bir şehir olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yoktu :)) İndiğimizde annemin sadece tren istasyonu için "Burası bir şehir gibi" demesinden anlayın...

Her ne kadar sudan çıkmış balık gibi olsak da ben şehri harita üzerinde tanımıştım, bunun çok faydası oldu, güvenle kendimi şehrin kucağına bıraktım.

Öğlen 12 gibi vardığımız ve yarım gün şehri gezmeye yetmeyeceği için Hostel Apple diye bir yerden 1 gecelik yer ayırtmıştım. Önce yağmurun altında bu hosteli aradık. Bulmamız tam 2 saat sürdü çünkü kalacak yer ayrı yerde (bir pasajın içinde, 7.katta) resepsiyon ayrı yerdeydi. Pasajı bulduktan sonra resepsiyonun olduğu yere gittik. Ben de pasajları hiç sevmem, hiç tekin yerler gelmez bana, resepsiyona gelince "orada kalmam" dedim. Son anda rezerasyonu iptal edemeyeceklerini söyledikleri için parayı ödeyince kalmak zorunda kaldık. 

Buraya kadar yaşadıklarımdan sonra içimden geçen cümle şuydu "Prag'dan nefret ediyorum!".

Devamı gelecek :)

5 yorum:

  1. Yazının ardında gözümde tren istasyonu canlandı, hele de büyük bir şehir gibiymiş yorumu merakımı artırdı. Umarım yazının devamında fotoğraflar vardır.

    Paylaşım için teşekkürler, sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet devamında harika fotoğraflar var :) Sevgiler :)

      Sil
  2. Annene çok güzel bir sürpriz olmuş. Bakalım prag size nasıl sürprizler hazırladı :)
    Bekliyoruz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten öyle oldu. Dönerken daha Bratislva'yı görmeden buraya geldim dedi :) Doyurucu oldu.

      Sil
  3. Prag Prag merak ettiğim. Ülkeler arasında geliyor okumalıyım :)

    YanıtlaSil