Çoktandır katıldığım gezilerle ilgili paylaşım yapmıyordum, oysa her pazar bir yerlere gidip yürüyor ve yüzüyorum. Bu pazar günü ise yüzme yapılmayacak olan uzun bir yayla parkuruna kayıt yaptırdım. Biliyorum biraz zorlanacağım, 3lt suyu taşıtmak için birilerinden yardım istemem gerekecek ama yürüyüşün bittiği an yaşadığınız başarma duygusu ve antremanlı olduğu için hafta içi yorulmak bilmeyen bir beden ödülünüz oluyor.
Gelelim 30 Haziran'da yaptığım geziye, neredeyse bir ay olmuş... Adrasan sahilinden başlayan yürüyüşümüz biraz tırmanma sonrasında da yukarı doğru eğimle devam eden bir parkurdu. Bilindiği gibi havalar çok sıcak ama o gün rüzgar vardı. Her ne kadar sıcak bir esinti olsa da biraz ferahlattı. Ama o rüzgarın daha sonra başımıza dert açacağını kim bilebilirdi?
Eğim azalınca ve bir hayli yol alınca vücudum alıştı, kendini oradaki şartlara adapte etti sanıyorum, önceki kadar zorlanmadığımı hissettim. Herkesin yaptığı gibi sağa sola bakmadan parkuru hızlıca yürüyüp bitirme derdinde değildim. Uzun süredir doğaya çıkmamıştım ve keyfini çıkarmak, fotoğraf çekmek istiyordum. Artçımızı bir arabayla Sazak koyuna gönderdiler ve bir süre sonra en geride kalan ben oldum. Parkurda konuşkan, yaşı ileri bir abi vardı, O beni arkada bırakmaya kıyamadı ve bana eşlik etti.
Öncü rehberimiz bir ara geri dönüp bizi aramaya çıkmış, benim yavaş yürüdüğümü öğrenince Sazak Koyu'na giden arabalardan birine bindirmek istedi ama ben kabul etmedim. Zaten tek bir patika vardı, arkadan yürüsek de kaybolmazdık ki koya vardığımızda önümüzdekilerin 5dk önce geldiğini öğrendik, geç kalmamıştık.
Adrasan sahili |
Sazak Koyu'nda tekneye binip Ceneviz Koyu'na gidecektik. Yani bundan sonra yürüyüş olmayacaktı. Yemeğimizi koyda yiyip denize girdik. Denizdeyken rehberimiz rüzgar dolayısıyla denizin dalgalı olduğunu ve bu yüzden teknenin Adrasan sahilinden ayrılıp bizi almaya gelemediğini söyledi. Yürüyerek dönmemiz gerekecekti ve benim bir damla suyum kalmamıştı. Tam anlamıyla moralim çöktü, denizden çıkıp gölge bir yere geldiğimde bir teknenin sahile yanaştığını gördüm. Bizim tekne olmasa da oradan su almalıydım, yorgun adımlarla yürüdüm. Burada kendimi Robinson gibi hissetiğimi söylemeliyim :D
Yaklaştığımda öğrendim ki bu bizim tekneydi! Mucizevi bir şekilde bizi kurtarmaya gelmişti! :D Tekneye bindim ama huzursuzluğum bir süre daha devam etti, o kadar moralim bozulmuş ;) Sonra duruma adapte oldum ve oradan ayrılıp gittiğimiz Ceneviz koyunda bir saate yakın yüzdüm, sonra bir Türk kahvesi sipariş edip keyifle dinlendim.
Ortaokulda bir defa izci hocamızla patikalarda yürümüştük ve çok keyif almıştım, neredeyse 20 olacak.
YanıtlaSilYeniden denemenin vakti çoktan gelmiş :)
SilBu tür doğa yürüyüşleri alışık olmayanlar için zor. Antrenmanlı olanlar önden yürüyüp gidiyor.
YanıtlaSilBen sık gittiğim için antremanlı olmam gerekir, o sabah biraz rahatsızdım..
Silne harika yerler bayıldım
YanıtlaSilEvet rehberi dinlemeden yavaş yavaş, doğayı içime çeke çeke yürüdüm :D
Sil