Bugün not aldığım birkaç filmden ilkini biraz izleyip, ikincisinin de konusunu okuyup izlemekten vazgeçince üçüncüde karar kıldım; Özgürlük Yazarları. Adı da çok güzel değil mi?
Milyonluk bebek filminden tanıdığım Hilary Swank başrolde. Film gerçek bir olayı anlatıyormuş, bunu da sonunda öğrendim, siz bilerek izleyin.
Erin, Amerika'da farklı ırklardan ve gelir düzeyi düşük, çeteleşmenin olduğu ve devamlı kavga halinde olan çocukların okuduğu bir okula edebiyat öğretmeni olarak atanır. Bu amaçsız ve hayattan beklentisi olmayan, okulu sadece orada bulunmaya katlanmaları gereken bir yer olarak gören çocukları severek, özenli ve sıradışı bir eğitim yolu izleyerek, birbirleriyle barışıp arkadaş olan, kendilerine inanan ve başarıyı yakalayabilen bireylerlere dönüştürür. Filmde çocukların bu dönüşüm yolculuğunu izliyoruz.
İşe onlara birer defter hediye edip, günlük tutmalarını istemekle başlar. Hayatlarından etkilenmemek mümkün değil, hele bunların gerçek olduğunu bilseydim daha da duygusallaşırdım sanırım, ara ara gözlerim doldu.
Erin bir öğretmen olarak inanılmaz bir başarı sağlıyor, zaten oldukça idealist, aslında her eğitimcinin olması gerektiği gibi. Filmin sonunda babasının bile kızını kıskandığını söylemesi herhalde babasını çok seven bir kızın duyabileceği en güzel iltifat. Ben fazla süprizleri bozmadan bu yorumu bitireyim, izlemek isteyenlere iyi seyirler :)
Bu tarz filmler eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarına izletilmeli...
YanıtlaSilTanıtım için teşekkürler...
Haklısınız, bence de.
Silİlgimi çekti. Tanıtım için teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim :)
SilÇok güzel bir film. Eğitim öğretimden önce gelir vurgusunu çok iyi yapıyor. Her eğitimcinin mutlaka izlemesi gerekir bence...
YanıtlaSilBu filmi izledikten sonra bakınırken görmüştüm. Ülkemizde de öğrencilerinin yazdıklarını kitap haline getiren öğretmenler varmış.