Mma Ramotswe'nin Afrika'da, Kgale Tepesi'nin eteklerinde bir dedektiflik bürosu vardı. Büronun tüm mal varlığı küçük beyaz bir kamyonet, iki masa, iki sandalye, bir telefon ve eski bir daktiloydu. Bir de, Botsvana'daki tek kadın dedektif olan Mma Ramotswe'nin kırmızı çalı çayı yaptığı bir demliği ve kendisi, sekreteri ve müşterisi için üç kupası vardı. Bir dedektiflik bürosunda gerçekten başka neye ihtiyaç olurdu ki?
Mma Ramotswe'nin Güney Afrika'da bebeklikten başlayan çarpıcı hikayesini okuyoruz, devamında oldukça başarılı bir dedektif oluyor. Annesi erken yaşta ölen ancak babasının kuzeni tarafından bakılarak oldukça iyi eğitilen Mma bir süre sonra okul hayatından sıkılıp gerçek hayata adım atmak isteyecektir. Olumsuz gelişen bir evlilik sonrası bebeğini kaybettikten sonra açtığı ülkenin tek dedektiflik bürosunda sadece bir erkeğin yapabileceği düşünülen işlerin altından başarıyla kalkacaktır.
Ferah bir kitap, Afrika'daki zor ve çileli hayattan bahsetse de hafif, kolay okunuyor. Siyahi, şişman bir kadın tek başına başarıyı, başarmanın imkansız sayılabileceği bir sektörde yakalıyor. Eğlenceli ve kendine bağlayan bir üslubu var kitabın, eh ne de olsa yazarı A. McCall Smith!
İşlerinizin yoğunluğundan dolayı kafanız doluysa da rahatlıkla anlayabileceğiniz, hızlı okuyabileceğiniz bir kitap, tavsiye edilir :)
Böyle kitapları seviyorum ben de, not alayım :))
YanıtlaSilBak şimdi görünce hayıflandım. Dedektifler neden hep erkek olur ki. Kadın dedektif fikri güzelmiş, okumak isterim.
YanıtlaSilBana da çekici geldi :)
SilBu aralar tam bana göre olmalı, notumu aldım. Teşekkürler..
YanıtlaSilKeyifli okumalar :)
Sil