Aşka Yolculuk dizisinin tanıtımını bir blogta okumuştum, konusu hoşuma gidince izlemeye karar verdim. Bundan sonra tavsiyeleri not alırken blog ismini de yazacağım, burada yazmak hoşuma giderdi, hangisi olduğunu bulmaya çalıştım ama başaramadım.
Her akşam 2 veya 3 bölümünü izliyorum, 8. bölüme geldim ve hala izlemekte kararlıyım. Yani sardı beni, Kore'lilerin saf sevgiyle dolu diyalogları oldukça hoş. Yaş itibarıyla benden daha küçük kitleye hitap etse de ben bu tür yapımları seviyorum, romanlarda da genç yetişkinlere hitap edenleri sevdiğim gibi...
İlk bölümde perişan bir halde görüyoruz genç kızımızı, başına gelen bir olay yüzünden kötü bir durumda bir göl başında oturuyor. Küçük bir çocuğun göle düşmesiyle O'nu kurtarma amacıyla göle atlıyor ve çocuğu kurtarıyor ancak daha sonra kendisi dibe batmaya başlıyor ve tam o anda güneş tutuluyor. Suyun yüzüne eski bir Çin hanedanı'na ait prenslerin yıkandığı bir havuzda çıkmasın mı! Bir anda tarihte yolculuk yapmaya başlıyoruz ve başrol kızı burada boğulmak üzere olan başka birinin yerine geçip hayatına devam ediyor. Bundan sonra olaylar bu krallık etrafında geçiyor.
Hesu durumdan dolayı şaşkın, başlarda öldüğünü düşünse de daha sonra buradaki hayatın keyfini çıkarmaya karar veriyor ve başına türlü türlü işler geliyor. Buna neredeyse kralın karısı olmak da dahil!
Dizileri her zaman gözümü dikip izleyemiyorum ama örgü örerken veya sohbetin arasında, çay koyarken gevşek gevşek izlemek hoşuma gidiyor. Türk dizileri kadar duygusallık, öfke ve şiddet yok Kore dizilerinde, daha masumlar ve psikolojinizi bozmuyorlar. Tavsiyemdir, bir tane edinin, kışın uzun kış gecelerinde boş vakitlerinizi doldurur, aşkı içinizi ısıtır :))
Teşekkürler, izlemek lazım aşkı :)
YanıtlaSilYaşamayı da unutmayalım :)
SilAşk her anıyla güzel, izlemeli, yaşamalı insan.
YanıtlaSil👍
Sil