Yakin-e Yol - Buket Tahmaz kitap yorumu

Buket Tahmaz'ın iki kitabını kuzenim bana alıp, yazara imzalatıp kargoyla gönderdi. Yazarla tanışıyorlar, kendisi okumuş kitaplarını ve benim de okumamı istedi. Kitap maneviyatıma katkıda bulunduğu için kuzenime buradan teşekkür ediyorum.

 Kitapta İnci, anne ve babasını kaybettikten sonra varlığını ve yaşamı sorgulamaya başlıyor. Birçok kişisel gelişim seminerine ve dini sohbetlere katılıyor. Hayatında yaşadığı olumsuzlardan dolayı pek çok şeye tepkili ve öfkeli. Anne ve babasının ölümünden birkaç ay sonra ablasının evlenmesine de tepki gösteriyor ve ikisinin yolları ayrılıyor. Zeyno adlı çok yakın bir arkadaşı var, onunla yaşamaya başlıyor.

Sonunda hayatın amacını, "ben neyim?" gibi soruları, Kur'an'ın ayetleriyle açıklayan Berzen'in konuşmaları ilgisini cezbediyor, kendi fikirleriyle benzerlik de gösterdiği için Berzen'in seminerlerinin devamlı takipçisi oluyor. Böylelikle İnci hem aklındaki sorulara cevap, hem de aşkı buluyor :)

İçeriği dolu bir kitap ve doğru zamanda karşıma çıktı. Okumak isterseniz internet kitapçılarında bulabilirsiniz sanıyorum.

O Muydu - Stefan Zweig kitap yorumu

 Genellikle kitaplarımı internetten alsam da bu, D&R da rafları dolaşıp seçtiğim bir kitap oldu. Kasada etiket fiyatının 8tl üstünde ödedim. Kitapların fiyatlarının ne kadar hızlı arttığının kanıtı... Kitapçı gezmeyi özlediğimi de hatırlamış oldum. Çok güzel bir dille yazılmış, elinizde bekletmenize imkan yok :)

Yaşlı bir çift kırsalda boş bir araziye ev yaptırıp burada yaşamaya başlar. Ev ve bahçeyi öyle güzel hale getirirler ki yanlarına kısa sürede bir komşu geleceğinden şüpheleri yoktur. Gerçekten bir süre sonra genç bir çift yakınlarıdaki arsayı satın alıp ev yaptırmaya başlar.

Genç adam çok sevecen, çevresine iyilik yapmaya hazır, devamlı hareket halinde olan bir insandır. Bu çocuksu heyecanı karısını ve komşularını yorgun hissettirecek derecededir. Uzun yıllar çocuk sahibi olmayı denemiş çift sonunda bir köpek edinir. Adamın aşırı ilgisi köpeği arsız ve kibirli bir hale getirir. İleriki günlerde ise bir çocuk sahibi olacaklarını öğrenirler...

Bu noktadan sonra huzurlu İngiliz taşrasına polisiye bir kurgu eşlik ediyor. Kitabı okumanızı tavsiye ederim, Zweig yine akıcı bir okuma şöleni sunuyor...

Biri sizi düşünüyor - N.G. Kabal kitap yorumu

 Bu seriden iki kitap okudum, diğeri Ayçiçeği Karnavalı, onun da yakında yorumunu yazarım sanıyorum. Önce gençlik serüveni dizisine bir göz atalım:

00:00 Biri Sizi Düşünüyor
01:01 Bugün Adımı Sen Koy
02:02 Ayçiçeği Karnavalı
03:03 Dolunayda Açan Çiçek

Sanırım hepsini bir solukta okuyup bitirebilirim çünkü ikisi için de bu şekilde oldu. Yaz sıcaklarında ağır kitaplar pek okunmuyor zaten. Her iki kitapta da güzel birer aşk hikayesi var. 

Nazlı İngiliz dili ve edebiyatı okuyor ve yurtta bir arkadaşıyla kalıyor. Sınıftaki en yüksek notu almak için takıntılı ve derslerine çok önem veriyor. Yurt arkadaşı Ecem'in arkadaşlarıyla zoraki takılıyor, ona kalsa yalnız kalmayı tercih eder. Zengin, mütevazi ama herkese karşı mesafeli. Bir sınavda Ezel ondan daha iyi bir not alır, her soruyu mükemmel şekilde cevapladığına inandığı için notunun neden Ezel'den daha düşük olduğunu aklı almaz. Hocasıyla konuşmaya gider ancak tatmin edici bir cevap alamaz. Final sınavı içinse Ezel'le birlikte bir ödev hazırlaması gereklidir. Ezel derslere girmeyen, umursamaz bir öğrencidir. Birlikte ödev yapma konusunu da dalgaya alır, Nazlı'ya Tumblr kullanıcı adını verir ancak ödev yapmayacağını söyler...

Kitabı okurken alıntıların olduğu sayfa numaralarını aklımda tutmaya çalıştım ama birini unutmuşum. Dolayısıyla iki alıntı paylaşıyorum aşağıda zaten kitapla ilgili keşfedecek şeyler kalsın değil mi? :) Okuyacak olanlar kitapta anlattığımdan çok daha fazlasını bulacaklar zaten, keşifle kalın.. 

- Birini sevmekle birinin acılarını sevmek çok farklıydı. Acılarını sevemediğiniz sürece, onları anlamadığınız sürece, onlara katlanamadığınız sürece, sevgi hiçbir şeye yetmiyordu.

 - "Bilmiyor musun, Flaubert'e göre aşk, merak etmektir. Birine karşı ansızın merak duymak, korkunç bir merak... Onu tanımak, onunla nefes almak, dünyaya onunla yeniden gelmek istemek... Ona göre aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."

Afacan beşler - Enid Blyton çocuk kitabı yorumu

 Çocukluk favori kitaplarımdan biri. Bu da seri kitaplardan, hatırladığım kadarıyla her macerada farklı çocuklardan oluşan beşli bir grup mevcut. Kitabı sahaftan aldım, artık baskısı yapılmıyormuş bu yazarın kitaplarının. 

Kitapta çocukların isimleri Türkçe'leştirilmiş. Üç kardeş anne ve babasıyla deniz kenarında evleri olan amcalarının evine tatile gelirler. Çocukların anne ve babası birlikte zaman geçirmek istemektedir ve amcalarına pansiyon ücreti ödeyerek çocukları bu evde misafir etmek üzere amca ve yengesine bırakırlar. Bir de kuzenleri vardır ancak biraz yabani bir çocuktur. Amcası bilim adamıdır ve yazdığı kitaplarla evi geçindirmeye çalışmaktadır. Fazla para kazanamadığı ve devamlı çalıştığı için sinirli bir yapısı vardır. 

Deniz kenarındaki bu ev yengesine miras kalmıştır ayrıca Kepçe adlı küçük bir ada da aileye aittir. Çocuklar, kuzenleri ve köpeği bu adayı ziyaret edip sıradışı bir maceraya atılırlar. 

Kitabı otobüs seyahati yaparken okudum ve zaman nasıl geçti anlamadım. Hafif bir kitap bu gibi durumlar için kurtarıcı oluyor :) İlkokulda çok okuduğum bu yazarın kitaplarını bulursanız kaçırmayın bence. Bayramınız kutlu olsun 🌺

Rüzgarın şarkısını dinle - Haruki Murakami

 Kitapta üniversitede biyoloji okuyan bir gencin hayatından bir kesit anlatılıyor. Tokyo'da okuyan genç, yaz tatili için memleketine, Japonya'da küçük bir şehre gelir. Burada yakın bir arkadaşı vardır ve genellikle birlikte buluştukları cafe-barda takılırlar. Biraz hayata ve kendine karşı umursamaz bir tavrı var gencin. Hayatı da, kitap da biraz durgun ve ağır akıyor ama rahat okunuyor ve dinginliği huzur veriyor.

Bir süre sonra bir kızla tanışıyor, kız biraz sıradışı. Birlikte güzel zaman geçiriyorlar, sonra okula dönmesi gerektiği için şehirden ayrılıyor..

Kitapta; bazı film, yazar ve şarkıcılardan bahsediliyor. Özellikle filmi merak ediyorum, yakında izlemeyi düşünüyorum. 

Bu arada iftar yemeği keyifli geçti. Köfte güzel oldu, pasta da Şebnem'in yorumda bahsettiği gibi oldu aynen, hepimizi çok güldürdü. Sevgiler 💙

İftar Daveti

Herkese merhaba, bu akşam aynı mahallede oturduğum bir arkadaşımı ve kızını iftara davet ettim. Normalde bu gözümde büyümezdi ama daha önce hiç yapmadığım bir yemeği yaptığım için ve tatlı olarak yaptığım tiramisuya acı badem aroması koyduğum için güzel olacak mı endişesindeyim. Acı badem aroması, acı badem yağına benzer birşey ve aşırı yoğun. Suyla seyrelttim ama malum yağ üste çıkıyor ve keki ıslatırken kaşık yağa denk geliyor. Yemek içinse garnitürlü köfte yaptım, fırında iyi pişebilecek mi, çıkınca tadı nasıl olacak diye de merak içindeyim şu an.  

istanbul.net.tr

 Yakın arkadaşlarımla biraraya gelince yeni tadlar denemeyi çok severdim önceden. Tarif çok iyi olmasa da keyifimiz kaçmaz, durumu idare ederdik. Ama bu sefer, iftar daveti üstelik, sürprizli olmasa daha iyi olurdu diyorum. Tiramisuyu şimdiden gözden çıkarmış durumdayım, hazır alınmış tatlıyla durumu kurtarmayı düşünüyorum.

Bloga bir kitap yorumu yazma niyetim var yakında. Japon yazar Haruki Murakami'nin Rüzgarın şarkısını dinle adlı kitabını okudum. İzmir'den ziyaretime gelen yakın bir arkadaşımın hediyesi, Haruki Murakami'nin ilk kitabıymış. Bu ara okuyup yorumladığım romanlardan çok farklıydı, başkasının okuma listenize bambaşka bir soluk getirmesi hoş birşey. Sevgiler 💛

Babylon (Babil) film yorumu

Film, Hollywood film endüstrisinin siyah-beyaz sessiz film döneminden, sesli ve renkli filme geçiş sürecine kadar olan bir kesiti anlatıyor. Yaklaşık 3 saatlik olan film merak ve heyecanla izleniyor. Hollywood yıldızlarının perde arkasındaki hayatlarının ne kadar dejenere olduğunu da görüyoruz, sahnelerin bazıları mide bulandıracak kadar abartılı, benim gibi yemek masasında aklınıza getirmeyin :)

Film yıldızlarının hayatı bizlere göre şaşaalı, farklı ve tehlikeli olsa da bir film karesi bile çekmek için, oyuncusundan, sesçisi, ışıkçısı ve yönetmenine, ne kadar emek vererek, acı çekildiğini ve ortaya çıkarılan sanata ne kadar saygı duyulması gerektiğini hatırlatıyor.

Filmde Margot Robbie ve Brad Pitt gibi ünlüler var. Margot Robbie'yi ilk kez Harley Quinn filminde izleyip çok beğenmiştim, oyunculuğuna hayran oldum tekrar. Filmin yönetmeninin, La la Land filminin de yönetmeni Damien Chazelle olması beni hiç şaşırtmadı. Margot Robbie'yi izlerken o filmdeki Amy Stone'u izliyormuş gibi hissettim hep, dış görünüşleri de benziyor bence.

Filmi izlemeseydim üzülürdüm öyle söyleyeyim, sinema severlerin izlemesi gereken bir film diye düşünüyorum. Sevgiler 💛

Percy Jackson ve Olimposlular - Canavarlar denizi

Canavarlar denizi, bu serinin ikinci kitabı. Percy'nin babası mitolojideki bir tanrı, annesi ise bir insandır. Melez bir çocuk olarak dünyaya gelir ve normal insanların gittiği okullara başlar. Ancak bunlara uyum sağlayamaz, annesiyle devamlı mekan ve okul değiştirmek zorunda kalır. İnsan olarak disleksi, hiperaktivite bozukluğu gibi teşhisler konulmuş sorunlu bir çocuk olarak görünür. Ancak onun esas eğitilmesi gereken yer, mitolojik tanrıların oluşturduğu Melez Kampı'dır. 

Melez Kampı'nın girişinde kampı koruyan bir ağaç vardır. Bu ağaç zehirlenir ve kampa kötü güçler kolaylıkla müdahele etmeye başlar. Ağaç yavaş yavaş ölmektedir ve onu kurtaracak şey, Canavarlar Denizi'ndeki Altın Post'tur. Percy bu postu alıp getirmeyi kafasına koyar. Ayrıca bir gece dostu olan yine bir mitolojik varlık Keçi Adam rüyasına girer. Aralarında telepatik bir bağ vardır ve zor durumda olduğunu görür. O da Canavarlar Denizi'ndedir. Kehanete göre buraya gidecek ve postu getirecek kişi Ares'in kızı Clarissa'dır ama Percy bu zor görevi üstlenir.   

Doğrudan ilgisi yok tabi ama mitolojiye ilgi duyuyorsanız hoşunuza gidecek bir kitap. Ben bu yazıyı yazarken yeni bir deprem daha olduğunu duydum. Umarım can kaybı ve yıkılan bina yoktur. Hepimize çok geçmiş olsun.

Sherlock, Lüpen ve Ben - Gizemli tilki avı

 Sherlock, Lüpen ve Ben Serisi'nin 9. kitabını okudum. Daha önce 2. kitabını okumuştum. Sırayla gitmeyişimin sebebi internet üzerinden aldığım kitapları bazı sitelerde bulamamam. Birbiriyle bağlantılı olmadığı için hangisinden başladığınız veya hangi sırayla devam ettiğiniz önemli değil.

Irene Londra'da oldukça sıkılmışken, babası bir arkadaşının şehir dışındaki evine davet edilir. Babası ve yardımcısı ile trenle yola çıkar. Eve vardıklarında yüz kadar kişinin tilki avı için bölgeye davet edildiğini öğrenirler. Irene babasının arkadaşlarından çok iyi bir binici olduğunu duyup şaşırır, gerçekten bir gün bindiği attan düşmeden önce çok başarılıdır. Tilki avı at üzerinde yapılacaktır, babası zor da olsa bu ava katılmaya ikna olur. Ancak etkinlik sırasında bir cinayet gerçekleşir. Bu cinayetin sırlarını çözmek işi ise Irene Adler, Arsen Lüpen ve Sherlock Holmes'a düşer.

Bu seriyi beğenerek okuyorum. Genelde ilk okuduğum kitaplarını daha çok beğeniyorum ama. Ya bende biraz sürprizi kaçıyor, ya da aynı kişilerle yaşanan maceralar olduğu için sonra okuduğum kitaplar daha sıradan geliyor. Örneğin Percy Jackson ve Olimposlular'ın ilk kitabını da muhteşem bulmuştum ama ikinci kitabı daha az heyecan verdi. Yine de  okumaya değer bulduğum genç yetişkin romanları ikisi de. 

Barbunya salatası

 Merhabalar, son zamanlarda beğendiğim çok pratik ayrıca doyurucu, lezzetli ve sağlıklı bir tarif vermek istiyorum size. Malzemeleri pazardan aldığım gün kullandım, dolayısıyla sebzeler çok taze ve lezzetliydiler. Tarifi Nefis yemek tarifleri instagram sayfasında görüp kendime göre uyarlamalar yaptım.

Malzemeler

1 bardak barbunya

5 sap taze soğan

5 adet kornişon turşu

2 adet yeşil biber

1 adet kapya biber

1 adet büyük limon

1.5 çay kaşığı karbonat

1.5 çay kaşığı tuz

Zeytinyağı

                    Babunyayı bir gece önceden karbonatlı suda bekletin. Haşladıktan sonra biberleri, taze soğanları, kornişon turşuları doğrayıp üzerine ekleyin. Limon suyu, zeytinyağı ve tuzu da ekleyip karıştırın. İşte salatanız hazır. Ben yanında bir çorbayla çok yakıştırdım. Afiyet olsun 💗

Pi'nin Yaşamı film yorumu

 Pi ve ailesi Hindistan'da mutlu bir hayat yaşarken bir gün buradan ayrılmak durumunda kalırlar. Babası bir hayvanat bahçesi işletmektedir ve giderlerken hayvanları da götürmek ister. Böylece büyük bir kargo gemisiyle Hindistan'dan Kanada'ya doğru yola çıkarlar. 

Yola çıktıktan sonra gemi batar ve Pi bir bengal kaplanıyla bir kayığa sığınır. Bundan sonra denizin tüm bilinmeyenleriyle birlikte mücadele ederler. Aslında Pi, bengal kaplanına rağmen mücadele eder demek daha doğru olur.

Filmin başında isminin hikayesi ve tüm inançların gereklerini yerine getirmek istemesi özgün bir karakter olmasını sağlıyor. Denizde barınmak için gösterdiği sabır ve kararlılık ise izlenmeye değer.

Derde deva randevu 1 - Murat Menteş kitap yorumu

 Taa kitap fuarından aldığım ansiklopedi boyutundaki çizgi roman ve son yaptığım kitap alışverişi benim yılbaşı hediyelerimdi. Onlar dün akşama kadar paketlenmiş olarak salonda bekledi. Onlara el süremediğim için yakın zaman önce bu kitaba başladım. Ben ilk olarak kitabın ikincisini almıştım. Şule'de de birincisi vardı. Okuyunca kitapları değiş tokuş ettik. Benden önce annem okudu hatta kitabın hiç yıpranmamış olduğunu söylemişti. "Çok temiz okumuş arkadaşın" diye yorum yapmıştı :))

İyiki kitabı daha fazla bekletmemişim, çok beğendim. Başlarda anlatımlardaki anlamı kaçırmamak için okumamı yavaşlatmam gerekti. Gittikçe daha rahat bir okuma oldu. 

Kitapta  Murat Menteş şu an hayatta olmayan bazı düşünür ve sanatçılarla sohbet ettiğini kurgulamış. Zamanda yolculuk yapıyor ve onlara bazı sorular yöneltiyor. Ortam her birinin yaşadığı dönemle uyumlu, Hakan Karataş farklı ortamlarda düşünür ve Murat Menteş'i çizerek canlandırmış. Çizimler kitabın bazı bölümlerinde yoğunluk kazanıyor. 

Bu kitapta yer alan ünlüler:

- Farabi

- Shakespeare

- Dostoyeski

- Hacı Bektaş-ı Veli

- Nietzsche

- Hüseyin Rahmi

- Agatha Christie

- Neşet Ertaş

- Kurt Vonnegut

- Orhan Veli

- Bukowski

Nietzsche ve Bukowski röpotajları en sevdiğim kısımlar oldu. Fazla söze gerek yok, felsefi çözümlemeler çizimlerle birleşince güzel bir eser çıkmış ortaya. 

Kitabın ikincisini daha önce yorumlamıştım. Okumak isteyenler BURADAN ulaşabilir.