Dün akşam Antalya Devlet Tiyatrosu'nun oyunu Bimarhane'ye biletim vardı.Güzelce hazırlanıp uzun zaman sonra tiyatroya gitme heyecanıyla evden çıktım. 1 saat erken varınca biraz kitap okudum fuayede. Bu arada bilet fiyatları eskiye göre artmış ama oyun da kaliteliydi, konusu ve oyuncularıyla...
Oyun, bir akıl hastanesinde aynı odada kalan dört adamın etrafında geçiyor. İkisi Türk, biri Ermeni diğeri de Rum asıllı. İstanbul'da Osmanlı imparatorluğu'nun işgal altında olduğu, Halide Edip'in de milli mücadele için miting yaptığı günler.
Daha öncede delilerin akıllılardan daha iyi düşünebilmesi üzerine tiyatro izlediğim için (Buzlar Çözülmeden oyunu) seveceğimi tahmin etmiştim izlemeden. Çok doğru felsefik çıkarımlar var, önemli dersler veriyor oyun. Olur da şehrinize gelirse izleyin, tavsiye ederim. Tiyatro izlerken de ekonomik kriz filan her şeyi o saatlerde unuttum :)
Tiyatronun tanıtım metni: Tıpkı ülke gibi dünya savaşının yıkıntısı altında kalmış bir akıl hastanesinde, farklı etnik kökenlerden gelen dört adam, hayata tutunmaya çalışmaktadır. Dünyanın tüm çalkantılarından uzak, sadece yaşamak için birbirine tutunmuş bu adamlar, çektikleri acının nedenini de bilmektedir: “o ilk sınırı çizen soyu karışığı bulmak lazım… Dünya güzelim bir yer iken; toprak, su herkesin malıyken, durduk yerde ne dedi biri, “Burası benim!” Bütün kavgalar, savaşlar hep onun yüzünden…” Sağlıkla ve sevgiyle 💝
tiyatroyu izlemek isterim, sınırlar hiç olmasaydı dünya çok daha iyi bir yer olmazdı, bunu da hudutta görev yapmış biri olarak söyleyebilirim sanırım. :)
YanıtlaSilGünümüz şartlarında bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum ben de :)
Siltiyatroyu özlediğimi hissettim şimdi, iyi yapmışsın:)
YanıtlaSilGittiğinde ne kadar özlediğini daha çok fark edeceksin :)Çok iyi geldi..
SilTiyatroya gitmeyeli üç sene oldu. Artık 2022'de hasretimi dindirmek istiyorum. Çok özledim.
YanıtlaSilMutlaka gitmelisin, maskeyle izlemek biraz zor olsa da buna değer :)
Sil