Size canım Akdeniz'imden bahsedecektim ama bunu biraz sınırlayıp Akdeniz bitki örtüsü makiler üzerine odaklandım bu yazımda. Sunay Akın'ın tatlı şiiriyle açılışı yapayım:
Maki
Bir an önce görülsün
diye Akdeniz
Toroslar'da ağaçlar
hep çocuk
kalır
Bu bitki örtüsünün özelliğini hemen hemen hepimiz biliriz ilkokul çağlarından. Ama bilmediğimiz, kenarda köşede kalan ufak tefek bilgi kırıntıları da var. Akdeniz aşıkları için aşkımızı yakından tanımak açısından önemli bu ayrıntılar. Ne kadar çok tanırsak, o kadar çok severiz değil mi?
Önce bir bildiğimizin üstünden geçelim: Akdeniz ikliminin egemen olduğu bölgelere özgü, ortalama 1-2 metre boyundaki küçük ağaç ya da çalıların oluşturduğu bitki örtüsü. Bu bitki örtüsüyle kaplı alanlara makilik denir.
Ancak şunu biliyor muydunuz: Eskiden ormanlık olan alanların yangın ya da insanlar tarafından yok edilmesi sonucu oluşmuş olabileceğini ve bu oluşumun orman ağaçlarının yetişmesini engellediğini? Maki bitki örtüleri, genellikle geçit vermeyecek kadar yoğun bir biçimde gelişerek toprağın yüzeyinde oldukça sık bir doku oluşturur.
Maki bitkileri ortamın kurak koşullarına, yani yetersiz sudan olabildiğince yararlanmaya uyarlanmış derin köklü, ufak ve sert yapraklı, hatta dikenli ağaççık ve çalılardır.
Makiliklerde rastlanan pek çok çalı formunda ağaç türü var. Bunların bir kısmını biliyoruz, bazılarını ise ben yeni duydum, bunların başlıcaları: Yabani zeytin, funda, katran ardıcı, keçi boynuzu, sakız ağacı, laden, böğürtlen, zakkum, sandal ağacı, Akdeniz defnesi, menengiç, mersin, koca yemiş (dağ çileği), kermes meşesi, pırnal meşesi. Bildiğimiz bazı ağaç türlerinin maki sınıfına girdiğini öğrenmek ilginç değil mi? :)
Umarım bayramınız iyi geçiyordur. Bana fazla et ve tatlı yemek biraz dokundu. Kendime "Bayram, kendini serbest bırak" deyince böyle oldu :) Huzur ve mutluluk hep bizimle olsun, bayramımız mübarek olsun.
Kaynak: Maki-Vikipedia
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder