Geçenlerde oldukça sıradışı bir konferans dinledim, "Modern Kozmoloji ve Kur'an" konulu. Her ne kadar başta Fenni ve İlahiyat bilimlerinin karıştırılmaması gerektiğini düşünsem de, bu düşünce konuya olan merakımın üzerine çıkamadı. Konuşmacıların biri Nasa Ipac'ten Ian Steer, diğeri de benim doktora yaptığım bölümün başkanı Prof. Dr. Zeki Eker'di. Evrenin katmanlı yapısı ve yaratılma ve yok edilme ve tekrar yaratılma konularında Kur'an'da ve modern kozmolojideki teorilerin benzerliği vurgulandı. Çogumuzun bildiği gibi evren sürekli genişlemekte, bilim adamları bu genişlemenin zamanla azaldığını ortaya koymuşlar şimdiki inanış ise evrenin daha sonra büzülüp ve daha ileri evrelerde tekrar genişleyeceği yönünde. Yani yaratıp yok etme ve tekrar yaratma gibi giden bir döngü konusu bu. Başlangıcın ise bir supernova patlaması olduğu düşünülüyor.
Vurgulanan diğer bir nokta ise bilimsel açıdan hiçbirşeyin yoktan varolmayacağının ispatlanmış olması. Ancak maddenin dönüşüme uğraması muhtemel... Ayrıca evrenin sınırlarının ötsinde de başka evrenler bulunuyor.
Slaytta göründüğü gibi "Sınır ötesinde hiçbirşey yok" ve "Başlangıçtan önce hiçbirşey yok" kanıları yanlış.
Evrenimiz, yukarıdaki peteklerden yanlızca birisi. Peteklerin içindeki küçük petekler de galaksiler. Yani birbiriyle sınır komşusu birçok evren var. Bunlar bir evrenler sistemini oluşturuyorsa böyle birbirine bağlı sonsuz sistem var. Uzayın bilinen bir sınırı yok yani. Akıl alması güç değil mi?
Benim bilmediğim, evrenimizin sınırlarının belirlenmiş olmasıydı ve bununla ilgili rakamları da aşağıdaki slaytta gorebilirsiniz.
Evrenle ilgili bilgilerin çogunun Atmosfer'ın uzerine yerleştirilen Hubble teleskobuyla tespit edildiği bilgisini de vereyim son olarak. İyi haftalar :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder