Geçen hafta annemle bir yayla gezisine katıldık. Elmalı'ya yakın Kaş'ın Gömbe yaylası Antalyalı'lar tarafından yazın tercih edilen oldukça popüler bir yayladır. Daha düşük rakımda bulunan Korkuteli yaylasının tahtını elinden aldı bence. Hem Korkuteli'de meydana gelen hızlı şehirleşme hem de yazın havaların eskisinden sıcak geçmesi sebebiyle...
Katıldığımız tura olan ilgi ile orantılı olarak araç ayarlayan tur rehberi, bizi normal taksi tipi bir arabayla buluşma yerinden aldı. Bir minibüs beklerken şaşırdık ama sevindik daha konforlu gideceğiz diye :) Biri kendi arabası diğeri de kiralık araba olmak üzere peş peşe yola koyulduk.
Elmalı'da bir mola verip ilçenin görmeye değer yerlerini dolaşıp birer çay içtik önce, sonra seyir terasına gidip, yakın olduğu için heybetli görünen, eteklerinde şirin evlerin olduğu bir dağa karşı oturup sohbet ettik. Buradaki molamız biraz uzadı çünkü buraya çıkarken arabamızın lastiği patlamış, yedek lastik takıp tamire götürdü rehberlerimiz.
Daha sonra kalacağımız pansiyona doğru gidelim derken yolumuzu kaybettik. İnternet çekmediği için navigasyonu kullanamamış rehber. Benim ise hafif baş ağrım migrene dönüşüp arttı derken mide bulantısı da başladı. Pansiyondan kilometrelerce uzaklaştık, ben arabada iki kıvrım bir ara zar zor navigasyona baktım, yanlış yolda olduğumuzu ve geri dönmemiz gerektiğini farkettim. Geri döndük ve bir yol ayrımında tekrar navigasyona baktığımda fenalaştım, arabayı apar topar durdurdum. Tekrar arabaya bindiğimde rahatlamıştım, bir benzin istasyonunda durup açık sıcak sıcak çay içtim ve kendimi toparlamaya başladım. Bütün bunların sorumlusu bir gün önce içtiğim soğuk sulardı.
Gömbeye 10 dk mesafedeki pansiyonumuza ulaştık, odalara yerleşip Gömbe'de akşam yemeği yedik, panayırı dolaştık. Geri döner dönmez uyuyakaldım, gece uyanıp, bir süre uyanık kaldıktan sonra tekrar uzun uykuma devam ettim.
Buraya gelmeden önce Rewhat Arslan'ın Dert Bende adlı kitabına başlamış, onu da yanıma almıştım. Sabah erken uyanınca mis gibi temiz ve serin havada biraz da kitap keyfi yaptım.
Kitabın sonlarına doğru melankoliyi mizahla komik hale getirdiği öyküler hoştu, özellikle Kemer tatilini anlatan öyküsü güzeldi, benim yüksek lisans tezimin konusu Kemer ilçesi olduğu için de ilgimi çekti. Onca yıl Kemer'i çalışıp hiç beş yıldızlı bir tatil köyünde kalıp, bir club'ına gitmediğimi de ekleyeyim :)
Odaları boşaltıp tekrar Gömbe'de hareket ettik ve burada kahvaltı yaptık. Ardından Yeşil göl ve Uçarsu şelalesi'ne doğru yola çıktık. Devamı bir sonraki yazıya kalsın. Sevgiler 💙