29 Şubat 2020 Cumartesi

Yapay Koşullanma - Martha Wells

Bugün normalde bana neşe verecek herşey boşuna... Millet olarak yastayız, birçok şehidimiz var. Mekanları cennet olsun. Allah'tan rahmet üzüntülerini hisseden herkese sabır diliyorum...

Ben bir haftadır rahatsızım, işe gidemedim. Önemli bir sorun olmasa da hastalığın küçüğü bile çok rahatsızlık verebiliyor. Hepimiz sağlıklı olalım, güzel günlerin geleceğine dair umutlarımızı yeşertelim. İlkbahar da kapıda ne de olsa, soğuk havaların bitmesiyle hastalıklara da veda etme ümidini taşıyorum.


Yapay Koşullanma Katilbot Günlükleri Serisi'nin ikinci kitabı. Kahramanımız GüvBirim robotu, kendini hacklemiş olmasına rağmen, çalıştığı insanlar için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan onları korur. Bunun üzerine grubun başındaki bilim adamı tarafından satın alınıp vasisi ilan edilir. Artık  huzur içinde yaşayacaktır ancak böyle bir hayatı tercih etmeyen robotumuz, bir uzay gemisiyle kaçar ve tamamen bağımsız çalışmaya başlar. Yine müşterileri olacaktır ve kendi için gerçekleştirmek istediği bir amacı vardır. 

Çok detaya girmeden kitabın konusu kısaca bu şekilde. İlk kitap gibi ince ve hemen hemen aynı sayfa sayısında, 125 sayfa. 

Bu seriyi tavsiye etmiştim, hala aynı fikirdeyim. "Geleceğin teknolojisi nasıl olacak?" diye merak edenlere fikir verecektir, ben bu bakımdan çok beğendim. 

27 Şubat 2020 Perşembe

Cinnamon Buns (Tarçınlı çörek)

Merhaba, dün Antalya'da o kadar güzel bir hava vardı ki! Dışarıda olmamak yazıktı ve ben iyi bir yürüyüş yaptım. Geçen pazar ise takip ettiğim yabancı bir instagram hesabında kahvaltıda yenecek olan bir cinnamon bun vardı. Ve kız "herkesin görünce yemek istediği" diye yazmıştı fotoğrafın altına. Bizim fırınların çıkarmadığı lezzetli bir ürün, yurtdışında olmayabilirim ama tatmam lazım dedim :)

Önce yabancı bir sitede bulurum ancak diye düşündüğüm tarif çoktan Türkçe'ye çevrilmiş, Google'a cinnamon bun yazarken tarifi diye tamamlıyor. Tamam dedim ben de Türkçe'si varsa, İngilizce'den çevirmeyeyim hiç. Yemek.com'daki tarifi yaptım ama şeker miktarını bayağı azalttım. Çok daha iyi, gerçekten kahvaltılık ayarında oldu şekeri. Günün herhangi bir saatinde atıştırmak için de mükemmel... Aşağıda tarifin benim yaptığım versiyonunu bulabilirsiniz.



Çörek hamuru için:
1 su b. süt
4 yemek kaşığı şeker
1 paket kuru maya
4 su b. un
2 adet yumurta
3 yemek k tereyağı

İçi için:
2 yemek k şeker
2 yemek k tarçın
3 yemek k tereyağı

Üzeri için:
4 yemek k labne peyniri
1 yemek k tereyağı
1 paket vanilin
1/2 yemek k pudra şekeri
1/2 su b süt

Püf noktası: Hamuru mayalanmaya bırakırken tüm malzemelerin karışımının oda sıcaklığında olmasına dikkat edin.
  1. Hamur için ılık süt, şeker ve mayayı karıştırın. Karışıma yumurtaları ve tereyağını da ekleyin. Islak karışıma unu azar azar yedirin ve hamuru bir kap içerisinde 15 dakika yoğurun. Hamurun üzerini kapatarak ılık bir yerde 20 dk kadar mayalayın.
  2. Mayalanan hamuru yağlanmış tezgahta dikdörtgen şeklinde açın. Hamurun içine yumuşak tereyağını sürün, üzerine şeker ve tarçını da serpin.
  3. Hamuru kalın rulo şeklinde sarın ve 2-3 parmak genişliğinde kesin. Hamur parçalarını aralarında boşluk kalacak şekilde fırın tepsisine yerleştirin. 
  4. 170 derecelik fırında 20-25 dakika üzeri kızarana kadar pişirin. Çöreğin üzeri için labne, tereyağı ,vanilin, pudra şekeri ve sütü çırpın.
  5. Tarçınlı çörek hafif ılınınca kremayı üzerine sürerek hazır hale getirin. Afiyet olsun.

15 Şubat 2020 Cumartesi

Tüm Sistemler Çöktü - Martha Wells

Tüm Sistemler Çöktü, Katilbot Günlükleri serisinin ilk kitabı. Seri, android robotların insanlarla içiçe olduğu bir bilimkurgu romanı. Robotlar gelişmiş yapay zekaya sahip, duyguları var ve zırhları  bir insan bedeni gibi organik bileşenlere sahip... 


Kitapta bir grup bilim adamı farklı bir gezegene gidiyor, giderken de bir şirkete ait GüvBirim adında koruma amaçlı bir androidi de yanlarına alıyorlar. Bu android, bir süredir şirkete ait güncellemelerin bazılarını sistemine yüklemiyor dolayısıyla bir kısmı bağımsız ve kendi kontrolünde çalışıyor. Buna rağmen şirketi için çalıştığı insanlara çok bağlı ve gezegende bulunan süpriz bir tehlikeye karşı insanlarla birlikte strateji geliştirip, onları koruyor. 

Kitap, Hugo en iyi kısa roman ödülü, Nebula en iyi kısa roman ödülü ve Locus en iyi kısa roman ödülüne layık görülmüş. Seriye ait kitaplar şöyle sıralanıyor:

1. Tüm sistemler çöktü
2. Yapay koşullanma
3. Kaçak protokol

Kitaplar ince, ilki 124 sayfa ve her biri hemen hemen aynı incelikte. Yine de doyurucu bir okuma deneyimi oldu ilk kitap benim için. Bazı yerlerde anlatım karışık geldi, belki de çeviridendir ama konuyu takip etmekle ilgili bir sıkıntı yaşamadım.

Bilim kurgu okumayı tercih edenlere kesinlikle tavsiyemdir, ben işim gereği makine öğrenmesi konusu ile de haşır neşir olduğum için özellikle ilgimi çekti. Sıradışı bir okuma deneyimi, modern bir roman, herkesin tatmasını tavsiye ederim :)

11 Şubat 2020 Salı

Öykü Dinleyen Ağaç - Hanzade Servi kitap yorumu

Bugün bir çocuk kitabı yorumlayacağım, sanırım hitap ettiği kitle aslında 8-14 yaş ama her yaş için hoş gelebilecek, hayal dünyası ile dolu tatlı bir kitap :)


Kitaptaki öyküler:

- Balon tutan kirpi
- Minik ejderha ne yapsın?
- Öykü dinleyen ağaç 
- Pinokyo'nun listesi
- Sevgili saygıdeğer Ahmet Amca
- Sence bu ödeve kaç vermeliyim
- Gergedan bakıcısı
- Herşeyin birincisi
- Kurbağanın acelesi var


En sevdiğim hikayeler; Öykü dinleyen ağaç ve Gergedan bakıcısı oldu. İkisi de çocukların kalplerindeki saflığın, iyiliğin ve sınırsız hayal gücünün güzelliğini anlatan öyküler. Diğer öyküler de biraz ders verici nitelikte, çocukları olumlu davranışlara yönlendiriyor. 

Hanzade Servi'yi Instagram'da da severek takip ediyorum. Bu okuduğum ilk kitabı oldu, yazarın yetenekli olduğunu anlayabileceğiniz, doyurucu bir kitap. Bir yetişkin için bile güzelse, bir çocuk için kimbilir nasıldır? Büromun olduğu apartmanda sevimli bir miniğe hediye edip göreceğim...

9 Şubat 2020 Pazar

Kimsesiz Şarkılar - Gökhan Dağıstanlı kitap yorumu

"Bugün baksan seninle ben sisli bir zaman dilimiyiz hafızamda. Hayatın belki de en büyük dersiydi bu, yaşanılan ne varsa dünle sınırladım. Sahi ben bu acı hatırayı nasıl hatırladım?"


Yedi ayrı öyküden oluşan kitapta konu genellikle kadın-erkek ilişkileri. Öyküler hep mutsuz sonla bitiyor, birbirini seven insanlar ayrılıyor hep. İlişkileri yaşayan yaş grubu benden küçük sanırım çünkü benim yaşımda kafanızın uyduğu bir insanla aşk başlayınca kaybetmeye korkuyorsunuz, yanınızdaki kişi de aynı şekilde... Sizi sevdiği halde bırakan biri varsa problemli bir şahsiyettir, hiç uğraşmayın. Duygularınıza ve zamanınıza yazık. 

Aslında kitap ilişkilerden bahsettiği için Sevgililer Günü yaklaşırken okumak anlamlı olabilir. Ancak içinizin biraz burulmasına hazır olun, özellikle ilk öyküde. Nispeten yeni bir yazar olduğu için desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum, yazarı tanımak adına bu veya ilk kitabı okunmalı ama öykülerin beni pek açmadığını da belirtmem gerek. Öte yandan anlatımı, ifadeleri hoşuma gitti. Instagram'da da şiirler ve anlamlı şarkılar paylaşıyor, takip etmeyi sevdiğim bir yazar. Karar sizin...

7 Şubat 2020 Cuma

44. yaşgünüm :)

Herkese merhabalar, bugün benim doğumgünüm... Sakin bir gün geçirdim, akşam ise neredeyse kendimle başbaşayım o yüzden bir yazı yazayım dedim. Aslında danslı, hareketli ve eğlenceli bir gece için arkadaşlarım tetikte bekliyordu ama bu geceyi annemle geçireceğimi söyleyip kutlamaları haftaya erteledim. Doğumgünüm nasıl geçerse geçsin bende genelde hafif bir hüzün olur. Eskiden birarada olduğunuz arkadaşlarınız arar, seslerini duyduğunuz için sevinir ama eski günlere özlem duyarsınız. Aileyle geçirince hareketli bir gece olmadığı için buruk, arkadaşlarla türlü aktiviteler yapınca aileniz yanınızda olmadığı için hafif boynunuz bükük olur. Yine de günün çoğu günlük rutin hayattan farklı geçer ki, bunun güzelliği bile yeter aslında. 


Bu arada iki gün önce hayatımdaki özel insanla kutlama yaptığımızı ve harika zaman geçirdiğimi belirmeliyim sanırım :)

Geçen haftasonu ise benim için biraz kötü geçti. Annemin geceyarısı burnu kanadı ve acile götürdüm. Bu durum ertesi gece de tekrarlandı ve o sefer gittiğimiz hastanede sabaha kadar tetkikleri sürdü. Acilde oturacak bir yerin bile olmadığı yerde ben, tetkikler esnasında annem perişan olduk. Daha sonra gündüz muayene için hastaneye gitme sürecimiz oldu. Bizi yordu, ama Allah beterinden koruduğu için de şükrediyorum...

Bugün eve gelirken kendime Gökhan Dağıstanlı'nın Kimsesiz Şarkılar kitabını hediye olarak aldım, birazdan uzanıp onu okuyacağım. Bir gecede biter gibi duruyor :)) Gökhan Dağıstanlı Kafa Dergisi'nde yazıyor, dergiyi okumuyorum ama derginin hemen hemen tüm yazarlarını Instagram'da takip ediyorum. Kendisini de orada tanıdım.

Yeni yaşımda bize ve herkese huzur ve sağlık diliyorum. Bunlar olursa zaten mutluluk ve başarı da gelecektir diye düşünüyorum. Kucak dolusu sevgiler...